TASARIM DESTEĞİME DOKUNMA!

resim

 

Tasarım destekleri, Ticaret Bakanlığı tarafından 2008/2 Sayılı Tebliğ ile gündeme gelen ve ihracat odaklı faaliyet gösteren birçok işletmeyi yakından ilgilendiriyor. Ticaret Bakanlığı tarafından verilen tasarım desteklerinin kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapıldığına dair duyumlar, sektörde şaşkınlık ile karşılandı.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği eski Başkanı ve Farbe Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, tasarım desteklerinin program dışına çıkarılmasına yönelik bir çalışma yapılmasının büyük hata olacağını söyledi. Tasarımın, destek programı kapsamına alınmasında etkin görev yaptığını hatırlatan Kızılgüneşler, TİCARET Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmelerde “Bu destek programı ile çok başarılı projeler çıktı, tasarım merkezlerinin kurulması sağlandı. Kaldırılması sektör için felaket olur. Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanlığı görevini yürütürken o dönemin bakan yardımcısı Adnan Yıldırım’a konuyu ilettik.  Adnan Bey, bu çalışmaya sahip çıktı ve ‘hedef odaklı proje’ diyerek destek verdi. Birçok firma bu sayede tasarım alanına girdi, tasarım birimlerini kurdu. Bu sayede firmalarımız katma değerli satış yapmayı öğrendiler. Sektör olarak 18 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Biz tasarım satmasak ihracat rakamı 3 milyar dolarda kalır. Türkiye’nin kilogram başına ihracat birim değeri 1,5 dolar düzeyinde. Bu rakama ev tekstili de dahil tekstil sektörü özelinde baktığımızda 14,5 dolar olduğunu görüyoruz. Sadece tekstil konfeksiyon özelinde ise 26 dolar. Destekleri kaldırmayı düşünmesinler. Çünkü üniversitelerimizde o kadar güzel bir tasarım madenimiz oluşmaya başladı ki… Karar vericiler olmadığı zamanki koşulları bilmedikleri için sadece şu an olan durumu analiz ediyor.  Hazır giyim konfeksiyonda tasarım satmadığımız takdirde ihracat beşte birine düşer” diye konuştu.

Özellikle konfeksiyon sektöründe yeni yeni büyümeye başlayan firmalar için bu desteklerin ‘can suyu’ niteliğinde olduğuna vurgu yapan Kızılgüneşler, desteklerin kaldırılması değil daha da arttırılması gerektiğini söyledi. Kızılgüneşler, “Yeni yeni bu konuda kendisini geliştirecek olan firmalar özelinde baktığımızda tasarım desteği kesinlikle gerekli. Destekleri kaldırmayı bırakın, bunu arttırmak için çalışılması gerekiyor. Teknoloji sürekli değişiyor. Artık yapay zekâ üretimde. Bunun için firmaların desteğe ihtiyacı var. Tekstil ve konfeksiyon sektörü birlikte 17 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdi. Buna karşılık desteklerin kaldırılması konuşuluyor. Bu konuyu TOBB ve TİM’in bünyesinde de savunmak gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

İKİNCİ YARIYILDA TOPARLANMA BEKLENTİSİ…

Döviz kurlarındaki dalgalanmaların sektörü olumsuz yönde etkilediğini belirten Kızılgüneşler, bu yılın ilk 3 ayının son dönemin en kötü çeyreği olduğunu kaydetti. Yılın ikinci çeyreğinin de kötü geçtiğini ifade eden Kızılgüneşler, “Yılın ikinci yarısında toparlanma bekliyoruz. Ancak yurtdışında Türkiye algısında sıkıntı yaşanıyor.  Yurtdışındaki müşterilerden finansal rasyolarımızı görme talebi geliyor. 3- 4 ay ayakta kalabilecek misin, krizlere nasıl mücadele ediyorsunuz soruları geliyor. Ayrıca dövizdeki artışa bağlı olarak müşterilerden yüzde 5-10 bandında fiyat indirim talepleri var. Sektörde mecburen kabul edenler var.  Bu yıl sektörde yüzde 25 oranında bir daralma var. Karlılıklar azalıyor. Bu şartlar zorluyor. Dalgalı kuru, biz hiç sevmeyiz. Döviz oynamalarından mutlu değiliz” diye konuştu.

İZMİR’DE KAPANMA YOK

İzmir’deki tekstil konfeksiyon sektöründeki mevcut durumu da değerlendiren Kızılgüneşler, bu konuda şunları söyledi: “Kapanmalar yok. Ama keşke birleşmeler olsa! Bizde o kültür oluşmadı. Avrupa ve ABD’de bu kültür var. Çünkü komple bir tedarikçi olduğunuzda vazgeçilmez oluyorsunuz. İzmir’de 15 yıldır büyük kapanmalar yok. Krizlerden çok ders almış bir İzmir tekstil sektörü var. İzmir’de öz sermayesi ile ayakta kalmış bir sistem var. Ama bu da beraberinde başka sorunları getiriyor, yatırımın önünü kesiyorsunuz. Korkak sanayici oluyorsunuz. Ama günümüz koşulları bunu gerektiriyor. İzmir’de tekstil merdiven altı üretim yoktur. O yüzden büyük markalar İzmir’i hub olarak seçti.”