İŞ DÜNYASININ HİÇ BORCU YOK MU?

SEDA-15

 

GÜNDEME DAİR….

Geçtiğimiz hafta ekonomi ve iş dünyasının gündeminde Yeni Ekonomi Programı(YEP) vardı. Cumhurbaşkanlığının 2023 Orta Vadeli Program ile uyuşmayan bir ekonomi programını dinledik.

Teması, “Yeni Dengelenme, Yeni Normal ve Yeni Ekonomi” olarak belirlenen YEP’te finansal istikrarın tesis edilmesi amaçlanıyor ve bu kapsamda ekonominin direncinin daha önceki programlara göre arttırılması ön planda.

Programa ilişkin veri ve bilgiler kamuoyu ile paylaşıldı. Bu noktada bunlarla ilgili yakaladığım dip notları bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.

İlk defa bu toplantıda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçmiştekilerin aksine daha temkinli, sade ve kendi içinde tutarlı bir sunum yaptı. Albayrak’ın sadece konuşmasının başında kullandığı “Meydan okuyoruz” ifadesi dikkat çekici idi. Peki kime meydan okuyoruz?

Toplantı başlıklarına gelecek olursak; Albayrak’ın istihdam vurgusu dikkat çekici idi. Program incelediğinde ana omurgayı istihdama yönelik destekler oluşturuyor. Ancak şu anda bastırılmış bir işsizlik gerçeği var. Halen yüzde 13.8 olan işsizliğin YEP ile 2023 yılında yüzde 10′a çekilmesi hedefleniyor.

Özellikle Aralık ayından sonra işten çıkarma yasağının kalkmasıyla birçok işletmede işten çıkarmaların başlayacağı bürokratlar ve iş dünyasının temsilcileri tarafından kulislerde dinlendiriliyor. Bu işten çıkarmaların önüne geçmek anlamında Çalışma Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından ortak birtakım çalışmalar yapılıyor ama iş dünyası bu konuda bir cevap bekliyor. Nihayetinde Türkiye genelinde yaklaşık 13 milyon işsiz ve 1 milyon kısa çalışma ödeneğinden yararlanan insan bulunuyor. Dolayısıyla bu programa akıl ile değil inançla bakmak gerektiği görülüyor.

Öte yandan enflasyon özelinde baktığımızda yeni dönemde artık il bazında enflasyon mu açıklanmalı sorusunu sordum kendi kendime… Çünkü değişen şartlar sebebi ile merkezi enflasyon verilerine karşı güvensizlik ortamının oluştuğu aşikar. Önümüzdeki süreçte asgari ücret görüşmelerinin de başlayacağı günlerde sürecin nasıl gelişeceğini merakla bekliyorum.

Bana göre inandırıcılıktan uzak bu açıklamalara iş dünyasının tam destek veren mesajlarını şaşkınlık ile okudum. Ekranda destek mesajları kulislerde “Öldük bittik ne olacak bu memleketin hali” söylemleri… Ben bu destek mesajlarını okuduğumda “İş dünyasının hiç borcu yok o zaman” diyorum kendi kendime!

Görünen o ki işten çıkarma yasağı devam edecek. Ancak burada önemli bir ayrıntı sözkonusu. Nedir bu ayrıntı? İnsanlar, iş bulma umudunu kesmiş durumda ve iş aramıyor… Bu da mevcut işsizlik verilerini bastırıyor.

Devlet; kısa çalışma ödeneği ve esnek çalışma modeli ile iş dünyasına nefes aldırmaya çalışıyor ama burada iş güvencesi kavramı biraz göz ardı ediliyor.

Gelelim kıdem tazminatına… Kıdem tazminatı her zaman YEP’te vardı. Devlet kıdem tazminatı konusunda keskin bir tutum sergilerken; iktidar bu sefer kendilerine yakın sendikalardan dahi ‘Kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz’ tepkisi ile karşılaştı. Bu konudaki ısrarı anlamak mümkün değil? İktidarın kendilerine yakın sendikalarda dahil ilgili yapıları da karşılarına almak isteyeceklerini düşünmüyorum.

Bütün bunlara karşılık faiz, özel sektör yatırımları, döviz kurları konusunda tek bir cümle duymadık. Özel sektör 7 çeyrektir yatırım yapmıyor. Yatırım yapılmayan bir ortamda istihdam nasıl artar? Katma değerli üretime nasıl geçilir? Nasıl dijitalleşme odaklı büyünür? İhracatta katma değerli büyüme nasıl sağlanır?

Bu soruların cevaplarını iş dünyası ve ben merakla bekliyorum. Kim bilir belki de kral çıplaktır. Önümüzdeki süreçte bunu da göreceğiz.