VİYANA’YI, BEYOĞLU ÇİKOLATASI İLE ‘FETHEDECEK’

 

1983Beyoğlu Kurucu Ortağı Seda Sezer Şahin, Viyana başta olmak üzere K.K.T.C, İngiltere ve Azerbaycan’dan yatırımcı adaylarla görüştüklerini söyledi.

 

1983Beyoglu Kurucu ortağı Seda Sezer Şahin (2)Seda Sezer Şahin’in girişimcilik hikâyesi, İstanbul’da beş yıl boyunca sektörünün lider konumundaki markalara iletişim danışmanlığı hizmeti vermenin ardından evlilik dolayısıyla taşındığı Antalya’da başladı. Şahin, Antalya’da iletişim sektörünün İstanbul’da olduğu hacimde ve profesyonellikte olmadığını gözlemleyince bir süre freelance olarak medya ve iletişim danışmanlığı vermenin ardından kendi markasını kurmaya ve yönetmeye karar verir.

Antalya’nın en popüler caddesinde yürüyüş yaparken bir tramvay sesi duyar. Bu tramvay sesi ona İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantıların ardından Beyoğlu’ndan aldığı meşhur çikolatayı hatırlatır.  Beyoğlu çikolatasının Antalya’da olmadığını fark ettiğinde Türkiye’nin önde gelen çikolata firmalarının yöneticileri ile görüşerek kendi markasına özel üretim yapılmasına karar verir. Yine kendilerine özel üretilen Beyoğlu Kahvesi ile çikolata konseptini birleştirerek 2015 yılında 1983 Beyoğlu markasını eşi ile birlikte kurar. Mağaza konseptlerini; 40 metrekare butik bir mekânda misafirlerin kendilerini Beyoğlu’nun nostaljisinde hissedebilecekleri detaylardan oluştururlar. 2017 yılında gelen talepler doğrultusunda da franchise sistemi ile büyümeye karar verdiler. Şu an Türkiye genelinde 15, yurt dışında ise Irak Erbil’de olmak üzere bir şubeleri bulunuyor. Anadolu Markaları Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldüler. Önümüzdeki dönemde şube sayısını 25’e çıkarmayı hedeflediklerini belirten 1983Beyoğlu Kurucu Ortağı Seda Sezer Şahin, yurtdışında ise bu alanda önemli bir yere sahip olan Viyana başta olmak üzere K.K.T.C, İngiltere ve Azerbaycan’dan yatırımcı adayları ile görüşmelerin devam ettiğini kaydetti.  Şahin ile girişimcilik hikayesi üzerinden Türkiye’deki çikolata sektöründeki gelişim, bu alandaki hedefleri ve Türk insanının tercihlerindeki değişim üzerine konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1988 yılı İstanbul doğumluyum. Doğu Akdeniz Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nü Yüksek Onur belgesi alarak tamamladım. TAV Primeclass Pazarlama bölümünde bir süre staj yaptıktan sonra Türkiye’nin sektöründe öncü firmalarına medya ve iletişim danışmanlığı hizmeti veren ajansta 5 yıl boyunca Medya İlişkileri Yöneticisi olarak çalıştım. 2015 yılında evlilik dolayısı ile Antalya’ya yerleştim. Şu an 2 çocuk annesi genç bir girişimciyim.

Bu konuda yatırım yapma fikri nasıl oluştu?

Antalya’da iletişim sektörünün İstanbul’da olduğu hacimde ve profesyonellikte olmadığını gözlemlediğimde bir süre freelance olarak medya ve iletişim danışmanlığı vermemin ardından kendi markamı kurmaya ve yönetmeye karar verdim.  Antalya’nın en popüler caddesinde yürüyüş yaparken bir tramvay sesi duydum. Bu tramvay sesi bana İstanbul’da gerçekleştirdiğim toplantıların ardından Beyoğlu’ndan aldığım meşhur çikolatayı hatırlattı.  Beyoğlu çikolatasının Antalya’da olmadığını fark ettiğimde Türkiye’nin önde gelen çikolata firmalarının yöneticileri ile görüşerek kendi markamıza özel üretim yapılmasına karar verdim. Yine kendimize özel üretilen Beyoğlu Kahvesi ile çikolata konseptini birleştirerek 2015 yılında 1983Beyoğlu markasını eşimle birlikte kurduk.

Yatırım yapma kararındaki süreç nasıl ilerledi? Bu süreçte karşılaştığınız zorluklar neler oldu?

Öncelikle mağaza konseptimizi belirledik. Mağaza konseptimizi 40 metrekare butik bir mekânda misafirlerimizin kendilerini Beyoğlu’nun nostaljisinde hissedebilecekleri detaylardan oluşturduk. Ancak mağazamızı bir ayakkabı mağazasından cafe’ye dönüştürmek oldukça zordu. Yeme & içme sektöründeki uzun çalışma saatleri de işimizin zorlu ancak gün sonunda en motive edici ve mutlu tarafı oluyor tabi… Mağazaya açılıyoruz brandasını asar asmaz yoldan geçen herkesin ilgisini çekmeyi başardık. Şantiye başında dururken insan sirkülasyonu çok fazla olan yoldan geçen iki kişiden biri ne zaman açılacak diye soruyordu, bu beni daha fazla motive etmişti. Brandayı kaldırıp şantiye içerisine girip daha önce hiç böyle bir konseptin olmadığını söyleyerek tebrik edenler oldu.

Antalya’da başlayan bu hikâyenin Türkiye genelinde kabul görüş hikayesi nasıl gelişti? Bugün bu lezzeti Türkiye’nin hangi noktalarında yaşamak mümkün?

Antalya’daki ilk şubemizi ziyaret eden misafirlerimizden gelen yoğun talep üzerine 2017 yılında franchise sistemi ile büyümeye karar verdik. Şu an Türkiye genelinde Antalya, Kütahya, Adana, Silifke, Karabük, Konya, Batman, Siirt, Iğdır, Milas gibi şehirler olmak üzere Türkiye genelinde 15, yurt dışında ise Irak Erbil’de olmak üzere bir şubemiz bulunuyor.

Franchise sistemi ile yol alıyorsunuz. Bu konudaki kabullerde hassasiyetleriniz ve şartlarınız neler?

Operasyon Müdürümüz, mimarımız, AR-GE, finans, eğitim ve lojistikten oluşan güçlü kadromuz ile girişimci adaylarına bu süreçte destek oluyoruz. Girişimcilerde aradığımız en önemli özellik işin başında durulması, yönetim tecrübesine sahip olunması, kaliteli ve güler yüzlü hizmet anlayışını Türkiye genelinde korunması…  Şubelerimiz şu an cafe ve kiosk konsepti olarak hizmet veriyor. Her iki konseptimize dair şartlarımız değişiyor. Yatırımcılarımız konsepti seçtikten sonra marka anlaşması yapıyoruz. Mimari ekibimiz mağaza ya da kiosk konseptinin çizimlerini gerçekleştirdikten sonra mağazayı açılışa hazırlıyoruz. Operasyon Müdürümüz tarafından personel eğitimleri gerçekleştikten sonra mağaza açılışımızı gerçekleştiriyoruz. Sürekli AR-GE çalışması yaparak kış ve bahar sezonunda yenilenen menülerimize yeni lezzetler ekleyerek misafirlerimizi şaşırtıyoruz. Bir çikolata ve kahve misafiri ne kadar mutsuz edebilir ki? Şubelerde misafirin mutsuz ayrılma riski neredeyse hiç yaşanmıyor. Sektördeki olumsuzluk riskimiz düşük, kar marjlarımız yüksek …

 

Türkiye genelinde mağaza sayısı itibariyle nasıl bir hedef belirlediniz? Bu markayı yurtdışında örneğin bir Viyana’da da görmek mümkün olacak mı? Ya da Türklerin nüfus olarak çok olduğu diğer Avrupa ülkelerinde markanıza yönelik çalışmalarınız olacak mı?

Türkiye genelinde bu yıl sonuna kadar mağaza sayımızı normalleşme sürecine girer isek 25’e yükseltmeyi planlıyoruz. Yurt dışında Viyana, K.K.T.C, İngiltere, Azerbaycan’dan yatırımcı adaylarımız ile görüşmelerimiz devam ediyor.

Antalya aynı zamanda bir turizm bölgesi… Turist hareketinin ürün seçeneklerinize ve talebine yansıması nasıl oluyor? Ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Önümüzdeki günlerde ürün gamını genişletmeye yönelik çalışmalarınız olacak mı?

Turistlerin birçoğu İstanbul’un Beyoğlu semtini bildiğinden mağazamıza yansıttığımız tramvay şeklinde bar konseptini ve Beyoğlu çikolatalarını görünce kendilerini İstanbul’da hissediyorlar. Tramvay ile ilgili olan tüm obje ve dekorasyon çok ilgi çekici oluyor.  Ürün portföyünden bahsedecek olur isek çikolata o kadar geniş bir ürün portföyüne sahip ki erittiğiniz çikolatadan hayalinizde ya da damak zevkinize uygun olan her çeşit çikolatayı yapabiliyorsunuz. Yurt dışı ve yurt içinde çikolata & kahveye yönelik trendleri takip ederek bunun yanı sıra kendimiz de dokunuşlar yaparak sürekli menümüze yeni bir şeyler ekliyoruz. Paketli hiçbir ürün satmayarak misafirlerin kısa sürede ilk tercihi olduk. El yapımı, dökme ve spesiyal çikolatalar ile ürün portföyümüzü genişletmeye devam ediyoruz. Erittiğimiz bitter & sütlü çikolataları taze meyvelerle birleştirerek Beyoğlu Kraliçesi, Tatlı Saksı, Çikolata Kulesi, Beyoğlu Çikolatalı pizza gibi yeni ürünlerimiz mevcut… Yemeğe duyulan saygının kahveye de duyulması için oluşan 3’üncü nesil kahve dalgasına yönelik menümüzde yeni demleme yöntemleri ile taze çekilen çekirdeklerden hazırlanan dünya farklı dünya kahve seçenekleri ekledik. İşin her kısmında markama yönelik yenilikçi ve teknolojiye uygun çalışmalar yapmayı tercih ediyorum. Bunu yaparken bayilerimizin bulunduğu bölgelerdeki tüketici profilini de düşünerek hareket ediyorum.

Pandemi sürecinde ürünü müşteri ile buluşturmak için ne gibi pazarlama yöntemleri uyguladınız?

Pandemi sürecinde gıda sektöründe tüketilen kahve şurupları, çikolatalarımız, kahve çeşitlerimizi, salep gibi sıcak içeceklerimizi e-ticaret sitesinde satışa sunarak tüketicilerimizle tatlarımızı buluşturmaya devam ettik.

Kendinize ait bir üretim bandı konusunda önümüzdeki dönemde herhangi bir yatırım planınız var mı?

Uzun vadeli planlarımız arasında üretim ve yetişkin & çocuklara yönelik çikolata workshop çalışmaları gerçekleştirebileceğimiz atölye kurma planımız mevcut…

Hammadde olarak dışa bağımlı bir ürün grubunun üretimindesiniz. Son dönemde yaşanan hammadde krizleri ve fiyat artışlarının üretim bandınıza yansıması nasıl oldu? Bu konudaki devamlılık açısından ne gibi tedbirler alıyorsunuz?

Beyoğlu çikolatası çeşitleri ve spesiyal gruplarımızdaki ürünlerimizde stok sorunu şu an için yaşamıyoruz. Bu dönemde hammadde de fiyat artışı oldu ancak ürün fiyatlarımızda ciddi bir artış yansıtmadık. Yediden yetmişe herkesin tercih edebileceği bir fiyat skalamız mevcut…

Genelde firmaların son dönemde internet üzerinden satış pazarlama odaklı bir pazarlama stratejisi izlediğini görüyoruz. Siz bu konuda nasıl bir yol haritası belirlediniz. Ürünlerinize ulaşmak isteyenlere bu konuda ne gibi çözümler sunuyorsunuz?

Küresel müşteri, gıda, market ürünlerinden giyim eşyasına ve elektronikten yaşam tarzı ürünlerine kadar her şeyi satın almak için e-ticaret sitelerine geçiyor. E-ticaret siteleri marka bilinirliğine oldukça katkı sağlıyor. Marka olarak tercih edilen e-ticaret siteleri ile iş birliği yaparak tüketici ağımızı genişletip marka bilinirliğimizi arttırıyoruz. Tüketicilerden markamıza yönelik yapılan gri dönüşler sayesinde e-ticaret sitelerindeki satış stratejimize yön veriyoruz. Bugüne kadar e-ticaret sitelerinde çok fazla talep görmeyen çikolata & kahve sektörü pandemi sonrasında e-ticaret sitelerinde satış patlaması yaşadı.

KUTU KUTU 1(BU BÖLÜME AYRI RENK VERELİM)

Türk toplumunun çikolata kültürü ve tercihindeki değişim sürecini nasıl yorumlarsınız? En çok hangi ürünleriniz talep görüyor?

Beyoğlu’nun yıllardır değişmeyen o meşhur nostaljik Beyoğlu çikolatası ile yüzyıllardır hayatımızda olan bu acımtırak lezzet bir arada farklı bir ahenk oluşturuyor. Her kahve ile her çikolata yenmez. Mesela, şekerli kahvenin yanında mutlaka onu dengeleyecek, kakao oranı yüksek bitter çikolata yenmeli. Bu sayede hem kahvenin hem de çikolatanın tadını çok daha iyi almak mümkün. Sade kahvenin yanında ise mutlaka lokum öneriyorum. Çünkü bu bir gelenek hem bu geleneği aktarmak hem de çikolatadan vazgeçmemek için, çifte kavrulmuş ve çikolata kaplı lokumların tercih edilmeli… Sağlıklı beslenmeye olan ilgi arttıkça bitter çikolataya olan talep de fazlalaştı. En çok talep gören ürünlerimiz sütlü, bitter, beyaz fındıklı & fıstıklı Beyoğlu çikolatası çeşitleri, bitter şerit portakal, truf çeşitleri ve pralin, spesiyal çikolatalar…

Anadolu Markaları Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldünüz. Bu ödülün hikayesini okuyucularımız ile paylaşır mısınız?

2018 yılında Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde, Vodafone Türkiye ve Fibabanka sponsorluğunda düzenlenen ve her ilin kanaat önderleri, başarılı markalarının ödüllendirildiği Anadolu Markaları küçük işletmeler kategorisinde Jüri Özel ödülünü alarak başarımızı taçlandırdık. 2015 yılından beri ilmek ilmek her ayrıntıyı titizlikle takip ederek, AR-Ge çalışmaları yaparak, sürekli araştırıp kendimizi & markamızı güncel tutarak, teknolojiyi, çikolata & kahve trendlerini takip ederek aynı zamanda geleneksellikten uzaklaşmadan İşbirlikçi, yenilikçi ve dinamik bir marka oluşumuz önemli ödülü de beraberinde getirdi.