‘ARIM, BALIM, PETEĞİM…’ İLE DÜNYANIN AĞZINI TATLANDIRIYORUZ

 

Türk balı geçen yıl ABD ve Almanya başta olmak üzere 48 ülkede ağızları tatlandırdı. 2017 yılında bal üretimi 117 bin ton olarak gerçekleşti. Bu rakam 2016 yılında 104-105 bin ton idi.

2013-2017 döneminde 25 bin 794 ton bal ihracatı karşılığında 95 milyon dolar gelir elde edildi. Geçen yıl yaklaşık 8 milyon kovanla 659 köyde bal üretimi yapıldı. Toplanan bal miktarı 117 bin tona ulaşırken, bu rakam son 5 yılın en yüksek üretim miktarı olarak kayıtlara geçti. Yurt dışına gönderilen süzme ve petek bal miktarı 6 bin 448 tonu buldu. Bu satışlardan 23 milyon 384 bin dolar gelir elde edildi.

2016 yılında üretim 105 bin 727 ton olurken, 15 milyon dolar tutarında 3 bin 622 ton bal ihracatı yapıldı. Balda üretim miktarı 2015′te 108 bin 128 ton idi.  Söz konusu yılda, 7 bin 192 tonla son 5 yılın en yüksek ihracat miktarına ve 25 milyon dolarla en yüksek dış satım gelirine ulaşıldı. 2014′te ise üretilen 102 bin 486 ton balın 4 bin 969 tonu ihraç edildi. Bu satıştan 18,9 milyon dolar gelir sağlandı.

Son 5 yılda en düşük üretim ise 94 bin 694 tonla 2013 yılında gerçekleşti. Söz konusu yılda 3 bin 563 ton bal ihraç edilerek, ülkeye 12,9 milyon dolar kazandırıldı. Böylece son 5 yılda üretilen bal miktarı 525 bin 506 tonu buldu. Bunun 25 bin 794 tonu ihraç edildi. Dış satımdan sağlanan gelir bu dönemde 95,2 milyon dolara ulaştı. 2013-2017 döneminde ABD’ye 13 bin 268 ton, Almanya’ya 3 bin 12 ton bal ihracatı yapıldı.

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYA İKİNCİSİ OLDUK

Dünya bal üretiminde Türkiye, Çin’in ardından dünya ikinci… İstatistiklere göre, yılda 1,5 milyon tondan fazla gerçekleşen dünya bal üretiminin yüzde 30’unu Çin elinde bulundururken, Türkiye yaklaşık yüzde 7’lik pay ile ikinci sırada bulunuyor. Türkiye’yi yüzde 5,35 ile ABD, yüzde 5,03 ile İran, yüzde 4,96 ile de Rusya izliyor.

7 MİLYON KOVAN VAR, 5 MİLYONU AKTİF

Türkiye’de toplamda 7 milyon 700 bin kovan var. Bu kovanların yaklaşık olarak 4,5-5 milyonu aktif. 1-1,5 buçuk milyonu ise pasif kovan. Pasif kovandan kast edilen; o yılın üretimine katkıda bulunmayan ancak arı varlığı açısından da yaşamını sürdürüp üretime yönelik olan kovan varlığı…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Arıcı Kayıt Sistemi(AKS)’ne kayıtlı 7,7 milyon kolonimiz ve 69 bin arıcımız var.  Bunun 59 bin 800 adedi fiilen arıcılık yapıyor.

ARICININ YÜZDE 99’U KAYIT ALTINDA

AKS’ye 50 ve üzeri arı kovanına sahip olan arıcılar kayıt olabiliyorlar. Bu 7,7 milyon kovan ve 69 bin arıcıdan bahsederken, en az 50 arı kovanı olan arıcılar kast ediliyor.  Kovan başına 15 ile 17 kilogram(kg) ortalama bal üreten bir ülkeyiz. Olması gereken ise 30 kg.

SEKTÖR NE İSTİYOR?

Sektör temsilcileri arı sayısına göre flora alanlarımızın özellikle de nektar ve polen veren bitkilerimizin gözden geçirilmesi ve geliştirilmesini istiyor.

Türkiye’de gezginci arıcılık yapıldığını ve bu anlamda mevcut arı ırklarımızın bölgesel ıslah çalışmasına önem verilmesi gerektiğini belirten kanaat önderleri; bölge arılarının koruma altına alınmasını öneriyorlar.

Sağlıklı arı yetiştiriciliği konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı eliyle ülkesel çalışmaların yapılması çağrısında bulunan sektörün temsilcileri, kamu eliyle arı sağlığı çalışmalarının yürütülmesi ve toplu mücadele yöntemleri geliştirilerek bakanlığın bu yöntemler üzerinde iyileştirme yapmasını istediler. Sektörün kanaat önderleri ayrıca arıcılık girdisi olan şeker mamullerinin destekleme kapsamına alınmasının önemine vurgu yaptılar.

“ARICI KANUNU ÇIKARILMALI”

Arıcılık Kanunu’nun çıkmasının önemine vurgu yapılırken; önümüzdeki dönemde ırk ıslahı, verimlilik, kapasite artırımı, hijyen, kalite ve arı hastalıkları gibi konularda ciddi ve detaylı çalışma yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Bu konuda Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’nın ulusal bir politikası olmasının önemine de vurgu yapan sektör temsilcileri, ayrıca gençlerin bu sektöre teşvik edilmesine yönelik mekanizmaların devreye alınmasını istiyor.