İHRACATTA İZMİR GERÇEĞİ!

 

 

 

seda gök genelGÜNDEME DAİR…

Bu kriz ortamında belki de duyduğumuz en iyi veriler ihracattan geliyor. İhracatta arka arkaya rekor rakamların geldiği bir dönemi yaşıyoruz. Temmuz ayını 16 milyar dolarlık ihracat ile kapattık.

İhracatçının en büyük hedefi; ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Bir Türkiye…’ Bunun için de 5G dedikleri “Güçlü Türkiye, Güçlü Ekonomi, Güçlü İhracat,  Güçlü İnsan Kıymetleri,  Güçlü Altyapı ve İhracat Ekosistemi” nden oluşan vizyon ile hareket etme çabasındalar. Türkiye’nin ihracatı için 360 derece iletişim ve farkındalık yaratmayı amaçlıyorlar.

Hatırlayın; 2018’de 168 milyar dolar ihracat ile Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Ancak önümüzdeki dönemde ihracatta yeni rekorlar için yapılması gerekenler de var.

İhracatı değer olarak artırmak, ihracatçı firma sayısını artırmak, satılan ürün çeşitliliğini ve kalitesini artırmak ve ihracat pazarlarını arttırmak hemen ilk aklıma gelenler…

Eğer bu 4 olgu beraber gerçekleşirse, küresel ticaretten aldığımız payı, deyim yerindeyse katlayabileceğimiz çok açık.

Temmuz ayı ihracat rakamları geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye ihracat yapmayı öğreten İzmir’de açıklandı.

Satır aralarında kalan TİM’in ihracat rakamlarına bakmak istiyorum. 2018 yılında en çok ihracat yapan ilk 1000 firma, ihracatımızın yüzde 63’ünü, ilk 5 bin firma ihracatımızın yüzde 84’ünü gerçekleştirdi. Diğer taraftan, 2018’de yıllık 10 bin doların altında ihracat yapan 11 bine yakın firmanın gelecek sene tekrar ihracat yapıp yapamayacağını kestirmek güç. Çünkü 2017’ye kıyasla 2018’de 15 bin firma ihracata başlarken, 9 bin firmanın ise ihracat yapmayı bıraktığını görüyoruz. Bu da istihdamda olduğu gibi ihracatta da bir seferberlik yapmak gerektiğini ortaya koyuyor.

Çünkü toplam kadar bölgesel bazda ihracat verilerinin yeniden gözden geçirilmesi lazım. İzmir özelinde örnek vermem gerekirse; 2018 yılında toplam ihracattan aldığı pay yüzde 6,1 iken bu rakam 2002’de yüzde 7,7 seviyesinde idi. Kısacası, bölgesel bazda ihracat hamlesi konusunda da çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiği aşikâr. Bir diğer çarpıcı veri ise ihracatta teknoloji sınıfları…

2018 yılında ülkemiz ihracatının yüzde 3,3’ü ileri teknoloji sınıflarında gerçekleşti. Yüzde 34’ü aşkın bir oranda da orta-ileri teknoloji ürünleri ihraç ediyoruz. İzmir’de ise yüksek teknolojili ürün ihracatımız 134 milyon dolar ile yüzde 1,3;  orta – yüksek teknolojili ürün ihracatımız da 3 milyar dolar ile yüzde 29,3 seviyesinde gerçekleşti.  Kısacası il bazında da sanayisinin ileri teknolojiye doğru yönelmesi, ülkemizde ve hatta dünyada üretilmeyeni üretmesi, bunu ihraç etmesi son derece önemli. İzmir’de bu potansiyel üniversiteleri, tekno kentleri ve beyin gücü ile fazlasıyla var. Bir takım kaptanının çıkıp yol göstermesi gerekiyor.