Türkiye’de geçtiğimiz yıl 195 milyon ton atık işlendi. Bunun 139 milyon tonu bertaraf edildi.56 milyon tonu ise geri kazanıldı
Küresel ölçekte adından söz ettiren Sıfır Atık Hareketi kapsamında Türkiye’de geçtiğimiz yıl 195 milyon ton atık işlendi. Atık Yönetimi ve Atıktan Enerji Üreticileri Derneği (TAYED) Başkanı Ali Rıza Öner, bu miktarın 139 milyon tonunun bertaraf edildiğini, 56 milyon tonunun ise geri kazanıldığını söyledi. Öner, “Türkiye, evsel nitelikli atıklardan elektrik ve biyogazdan biyometan üretimi konusunda son yıllarda önemli adımlar attı. Birçok şehirde atıktan enerji elde edilmesi hem çevresel yükü azaltıyor hem de ekonomiye katkı sağlıyor” dedi.
Bir grup gazeteciye Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2024 yılı “Atık İstatistikleri Raporu”nu değerlendiren Öner, imalat sanayi, madencilik, termik santraller, OSB’ler ve hanelerden oluşan toplam 120 milyon ton atığın 42,2 milyon tonunun tehlikeli atık kategorisinde yer aldığını kaydetti. Öner, “Usulüne uygun bertaraf edilmeyen ve yanlış depolanan her atık, gelecekte hem çevre hem ekonomi açısından yük oluşturabilir. Doğru yönetim ise bu yükü avantaja çevirir” dedi. 2024’te Türkiye’de 195 milyon ton atık işlendiğini belirten Öner, “Bunun 139 milyon tonu bertaraf edildi. 56 milyon tonu geri kazanıldı. Her üç ton atığın bir tonunun geri kazanıldığı bu tablo, önümüzdeki yıllarda geri dönüşüm altyapısının güçlenmesiyle daha da iyileştirilmesi hedeflenen bir alan olarak dikkat çekiyor” dedi.
“Yakma tesislerinin sayısı artmalı”
Türkiye’nin evsel nitelikli atıklardan elektrik ve biyogazdan biyometan üretimi konusunda son yıllarda önemli adımlar attığını anlatan Öner, yakma tesislerinin arttırılması gerektiğini söyledi. Öner, “Birçok şehirde atıktan enerji elde edilmesi hem çevresel yükü azaltıyor hem de ekonomiye katkı sağlıyor. Sanayi kaynaklı yaklaşık 2 milyon ton tehlikeli atığın bertarafında ise özel tesislerin önemi büyük. Bu tür atıklar geri dönüştürülemediği için yakma tesislerinde bertaraf edilmesi gerekiyor. Türkiye’de bu işlemi gerçekleştiren tesislerin sayısının artması gerektiği ifade ediliyor. Arıtma tesislerinden çıkan çamurların kurutulup enerjiye dönüştürülmesi de hem çevre hem de belediye hizmetleri açısından önemini koruyor” dedi. Türkiye’nin gelecekte daha planlı bir atık yönetim sistemi kurabilmesi için bölgesel (havza temelli) bertaraf tesislerinin önemine vurgu yapan Öner, “Bu yaklaşım sayesinde taşımadan kaynaklı maliyetler azalacak, her bölgenin kendi ihtiyacına uygun tesis modeli ortaya çıkacak ve çevresel izleme daha güçlü yapılacak. Sıfır Atık Projesi, Türkiye’de farkındalığın artmasına büyük katkı sağladı. Bu projenin özellikle yerel yönetimler ve sanayiyle birlikte daha da güçlenmesi, atık yönetimi süreçlerini olumlu etkileyecektir” diye konuştu. Türkiye’nin atıkları çevresel ve ekonomik bir avantaja dönüştürülebileceğini, bunun için önünde açık bir yol haritası bulunduğunu kaydeden Öner, “Ya artan atıkları bir yük olarak göreceğiz ya da doğru yöntemlerle ekonomiye kazandırarak ülkemizin geleceği için bir fırsata çevireceğiz” dedi.