SABUN VE KOZMETİKTE “ÜS” OLUYORUZ

SEDA GÖK-ANKARA
Kimyanın alt dallarından sabun, deterjan ve kozmetik ürünleri, son yıllarda üretim ve iş hacmini artırarak ihracatta yeni açılımlarla dikkat çekiyor.
Halen 180 ülkeye ihracat yapan Türk sabun, deterjan ve kozmetik sektörü, yaklaşık 120 bin kişiye istihdam imkanı sunuyor. Sektör, 2013 yılında 706 milyon dolar kozmetik, 916 milyon dolar ise deterjan ve sabun ihraç etti.
Tüketici kimyasalları üreten sabun, deterjan ve kozmetik sektörü, son 10 yıldan bu yana hem üretim hem de tüketim alanında büyük gelişim göstermeye devam ediyor. Türkiye’deki değişimi ve gelişimi dünya ölçeğine göre paralel seyreden sabun, deterjan ve kozmetik sektöründe tüketicilerin ihtiyaç ve beklentileri, üretim-tüketim haritasını ve miktarını etkiliyor. Dünyada 2013 yılındaki deterjan pazarı 47.5 milyar dolara yaklaştı. Özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da sanayileşen sabun, deterjan ve kozmetiğin bugün hem üretim hem de tüketim bakımından ağırlığı yavaş yavaş Asya, Güney Amerika ve Afrika’ya doğru kayıyor.
Türkiye’de bu alandaki girişimci sayısı bin 269 olup, toplam 19 bin 403 kişi istihdam ediliyor. 2013 yılında 706 milyon dolar kozmetik ihracat edilirken, 1 milyar 142 milyon dolar ithalat gerçekleşti. Yine aynı yıl 916 milyon dolar ihracat yapan deterjan ve sabun sektörü, 871 milyon dolar ithalat yaptı.
Elde edilen bu veriler bize, deterjanda ham madde girdileri nedeniyle ithalat yüksekken, kozmetikte de bitmiş ürünlerin deterjana göre daha fazla ithal edilmesi nedeniyle ihracat-ithalat dengesinin aleyhe işlediğini gösteriyor.
Ham madde ithalatı en fazla Avrupa’dan yapılırken ihracat yapılan ülkelerin başında İran, Irak, Rusya, Libya, Azerbaycan, Gürcistan ve Orta Doğu ülkeleri geliyor. 180 ülkeye ihracat yapan sabun, deterjan ve kozmetin sektörü, esnek üretim yapısıyla da bölgesel bir üs konumunda yer alıyor. Çağımızda deterjan ve kozmetik sektöründe yaşanan hızlı değişim, ürünlerin ortalama ömürlerini beş yıldan bile kısa kılıyor. Bu da firmaların devamlı AR-GE ve inovasyon odaklı olmasını gerektiriyor.
HERKESİN YAŞAMASI İÇİN ŞANSI VAR
Kişisel bakım ürünleri olarak da tanımlanan sabun, deterjan ve kozmetik sektörü, ilk aşamada küçük ve orta ölçekli aile şirketleri yapısı ile gelişiyor. İkinci aşamada sektör orta ve büyük ölçekli uluslararası firmalar ile büyüyor. Günümüzde sektörde her ölçekten firma, modern üretim teknolojilerini kullanarak markalaşma ve ihracata ağırlık vererek gelişiyor. Değişen tüketici talepleri, yurt içinde organize perakende pazarın gelişmesi, hızlı tüketim ürünleri pazarının büyümesi, yabancı markaların pazara girişi ile birlikte sektör dinamik bir rekabet yapısına bürünüyor.
Temizlik ürünleri sanayinde pazarın yüzde 95’ini deterjanlar, yüzde 5’ini ise sabunlar oluşturuyor. Toz deterjan ve sabun üretiminin önemli bir bölümünü büyük ölçekli firmalar yapıyor. Krem ve sıvı deterjan üretimi ise yine büyük ölçüde küçük ölçekli firmalar tarafından yapılıyor. Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri pazarı son yıllarda önemli bir büyüme göstermiş olup yaklaşık 1 milyar dolarlık bir iç pazar olduğu
öngörülüyor. Genişleyen iç talebe bağlı olarak üretimde de artışlar yaşanıyor.
Üretimde en yüksek payı şampuanlar ve saç bakım ürünleri alıyor. Tıraş ve banyo-duş ürünleri, el sabunları, makyaj malzemeleri, deodorant vb. ürünler ve parfümler, kolonyalar ve bebek bakım ürünleri diğer ürünleri oluşturuyor. Sabun, deterjan ve kozmetik sektörü ham maddede önemli ölçüde ithalata bağlı bulunuyor.
Sabun, deterjan ve kozmetik sektöründe kozmetik ürün üretimi 2012 yılında 167 bin ton, sabun üretimi 205 bin ton ve deterjan üretimi 1.5 milyon ton olarak gerçekleşti. Tüketim tarafında ise yine 2012 yılı itibarıyla 277 bin ton kozmetik ürünü, 116 bin ton sabun ve 1.937 bin ton deterjan tüketildi.
Temizlik ürünleri ve kozmetik sanayi dinamik iç pazarın yarattığı rekabet gücünün katkısıyla son yıllarda önemli ölçüde ihracata yöneldi. Sanayinin 2007 yılında 878 milyon dolar olan ihracatı, 2013 yılında 1.6 milyar dolara yükseldi. Sanayi özellikle sınır komşularımıza ve yakın pazarlara yönelik ihracatı artırırken bu pazarlarda yüksek pazar paylarına ulaşmayı başardı.
KALIP SABUN YERİNİ SIVIYA BIRAKIYOR
Sabun sektöründe içeride doymuş bir pazar görüntüsüne karşılık sektörde faaliyet gösteren firmaların uzun senelerden beri ihracata verdikleri önem ve yeni pazar geliştirmekteki becerileri bu pazarda yeni fırsatlar yaratıyor. Sabun üretiminin yaklaşık üçte biri iç pazarda tüketiliyor, üçte ikisi ise muhtelif dış pazarlara ihraç ediliyor.
Sektör açısından iç pazar önemini muhafaza ediyor. Ancak firmaların mevcudiyetini sürdürebilmesi için ihracat büyük önem taşıyor. Sektörde 1999 yılı ortalarından itibaren, tuvalet sabunu kullanımında önemli bir azalma görülüyor. Banyo sabununda da benzer bir eğilim söz konusu. Kalıp sabun tüketiminde yaşanan düşüşe karşın, likit sabun kullanımında gözle görülür bir artış var. Toplam tüketim fazla bir değişim göstermemekle birlikte, katı sabundan sıvı sabuna geçiş olduğu net olarak görülüyor.
Sabun sektörü, Avrupa Birliği (AB) içindeki temizlik ürünleri sektörünün oldukça küçük bir bölümünü oluşturuyor. Sektör geleneksel olup diğer ürün gamlarındaki yenilikler nedeniyle zaman içinde pay kaybetmiş olmasına rağmen el ve banyo kullanımında önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
TEMİZLİK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ
2014’TE YÜZDE 8 BÜYÜDÜ
Kozmetik Temizlik Ürünleri Sanayicileri Derneği’nden edinilen bilgilere göre, bugün itibarıyla deterjan, hijyenik kağıt ve temizlik ürünleri kategorilerinde 400 firma Türkiye pazarında faaliyet gösteriyor. Sektörde doğrudan ve dolaylı olarak 120 bin kişi istihdam ediliyor. Yine sektörün dernekle ilgili tahmini analizlerine göre, 2014 yılında temizlik ürünleri sektörü yüzde 8 büyüdü ve söz konusu dönemde 500 milyon dolarlık deterjan ve hijyenik kağıt ihracatı yapıldı. Dernek yönetimi, 2015 yılında ise iç piyasada yüzde 8′lik büyüme ve ihracatta yüzde 10′luk artış öngörüyor.