Divan Çukurhan, Ankara’nın tarihine ışık tutuyor

OK-4

 

SEDA GÖK-ANKARA

Dünya Anıtlar Fonu tarafından hazırlanan listede dünyanın kurtarılmayı bekleyen 100 anıt yapısı içerisinde yer alan Çukurhan, 2006 yılı Ekim ayında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Çengelhan A.Ş. tarafından T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden “restore et-işlet-devret” modeline göre kiralandı. Çukurhan, bugün ‘Divan’ dokunuşu ile Ankara’nın turizmine farklı bir soluk getirdi.

TİCARET Sohbetleri’nde bu hafta konuğum olan Divan Çukurhan Otel Müdürü Sylwia Dal ile Ankara’nın turizm alanındaki gelişimini, Kale Bölgesi’ndeki değişim süreci ve otel olarak hedefleri üzerine konuştuk.

Divan Çukurhan olarak çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Dünya Anıtlar Fonu tarafından hazırlanan listede dünyanın kurtarılmayı bekleyen 100 anıt yapısı içerisinde yer alan Çukurhan, 2006 yılı Ekim ayında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Çengelhan A.Ş. tarafından T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden “restore et-işlet-devret” modeline göre kiralandı.

Ekim 2007’de başlayıp Mayıs 2010’a kadar, yaklaşık 2,5 yıl süren restorasyon çalışmalarında han aslına sadık kalınarak restore edilmiş, avlunun üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alınmıştır.

 

Divan Çukurhan’ın öne çıkan özelliklerinden biri, toplamda 19 odadan oluşması ve her odasının ayrı bir konsepte sahip olması. Bambu, Hint, İngiliz, Osmanlı, Tibet, Venedik, Boğaz, Pekin, Kraliyet Odası gibi birbirinden farklı mimari anlayışta tasarlanan bu odalar

konuklarına ayrı dünyaların kapılarınıaçıyor. Odaların içerisinde yer alan antika eşyaların her biri odanın konseptine göre özenle seçilip tarihi bir atmosfer yaratıldı.

 

Otel içerisinde yer alan Avlu Restoran’da Divan’ın tecrübeli şefleri tarafından hazırlanan Türk ve dünya mutfaklarından seçilmiş çok özel Divan lezzetleri, tarihi yolculuğunuzda size eşlik ediyor. Yine otel içerisinde yer alan tarihi Avlu Bar’da özel reçetelerle hazırlanan kokteyller ve seçkin şaraplar misafirlerimizi bekliyor.

 

Rahmi Koç Müzesi içerisinde yer alan Çengelhan Brasseriede, Divan Çukurhan’ın hemen yanında yer alıyor. 50 yıllık geleneksel Divan mutfağının lezzetlerini Çengelhan Brasserie’nin tarihi atmosferi eşliğinde sunuyor. Özel toplantılar için 40 m2 genişliğindeki Kale toplantı odası mevcut.

 

Butik bir otel olarak yani sadece 19 adet odamız olmasına rağmen doluluğumuz artarak günden güne devam ediyor. Genel doluluk oranımız yüzde 70-80 civarında. Senelik ortalama 5 bin misafir ağırlıyoruz.

 

Tarihi Ulus’un turizm ve Ankara ekonomisi için önemini değerlendirir misiniz? Siz bu süreçte bölgenin gelişimi için hangi sorumlulukları üstlendiniz?

Özellikle Ankara Kale Bölgesi ve Ulus Bölgesi tahmin edilenin çok çok üstünde yatırımlar yapılmaktadır. Bu sayede Ankara’nın yegâne turist ağırlayan bölgesi olarak tanınmaktadır.

Kalite misafirlere, turistlere ulaşmak için birçok hedeflenen seyahat acentaları ve şirketleri ile yoğun görüşmelerimiz oldu. Burada ortak amaç; Ulus ve Kale Bölgesi’nin iyi şekilde tanıtımının yapılması ve bu bölgelere hakettiği değeri kazandırmaktır.

Son dönemde Ulus ve çevresine olan ilginin artmasının nedenleri nedir?

Özellikle Ankara Kalesi’ni ziyaret için gelen yerli ve yabancı turistler Türk tatlarını keşfetmeye geliyorlar. Divan kalitesi ve hizmetiyle servis veren en iyi otel olduğumuz gururla sizlerle paylaşabilirim.

 

Hale hazırda Ankara Kale Bölgesi’ni canlandırmaya yönelik belediyenin büyük katkılarıyla girişimler gerçekleştirildi ve hızlı bir şekilde devam ediyor Geçen senelere oranla gözle görülür olumlu yönde değişiklikler orataya çıkmıştır. Insanlar da bu değişim farkında ve bu bölgenin artık bir cazibe merkezi olduğunu kabul edip, özellikle hafta sonları alışveriş merkezi yerine daha kültür ve sosyal yönü ağır basan Kale Bölgesi’ne gelmeyi tercih ediyorlar.

Ankara’nın turizmdeki artılarını ve eksilerini değerlendirir misiniz? Özellikle direk uçuşların limitli olmasının yarattığı sıkıntı ifade ediliyor. Sizin bu konudaki tespitlerinizi dinleyebilir miyiz?

Öncelikle insanların bu şehre inanıp gurur duyması gerekir ve bunun yanında reklamnını yapması gerekir. Tabi ki de bir İstanbul kadar turizm destinasyonu olmamasına rağmen biz de çok özel lokasyonlara sahibiz.  Ankara Kalesi, Anıtkabir, Eski Meclis, Hacıbayram Cami, Roma Hamamı…

Ankara’nın iyi bir havalimanı olmasına rağmen direk dış hat uçuşlarının az sayıda olması büyük bir sıkıntıya yol açıyor. Bu da Ankara’da yapılması planlanan eventlerin başka şehirlere kaymasına sebep oluyor.

Gerek yerli gerekse yabancı turistleri ağırlıyorsunuz. Şehre ve turizm hizmetlerindeki beklentileri neler? En çok eleştirildiğiniz ve olumlu yorum aldığımız başlıklar neler oluyor?

Son dönemde yerli ve yabancı turistlerin ilgisi daha da artmaya başladı bunun temel sebebi de son iki senedir belediyenin bu bölgeye büyük yatırım yapmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Böyle tarihi bir destinasyon Avrupa’nın herhangi bir bölgesinde yer alsaydı, en çok turist çeken ve değer verilen bir bölge olacaktı.

 

Yerli turistler için en önemli sıkıntı bölgeyi korkulacak bir destinasyon olarak görmeleri ve bu şekilde lanse etmeleridir. Özellikle Kale Bölgesi son iki yıl içerisinde çok olumlu yönde gelişti ama ne yazıkki bölgeyi ziyaret etmedikleri için değişiklikleri göremiyorlar eski haliye hatırlıyorlar.

 

Yabancı turistler için ise en önemli sıkıntı dil problemidir. Otelimiz içerisinde çoğu personel İngilizce bildiği için rahatlıkla iletişim kurabiliyorlar ama dışarıya çıktıkları anda sıkıntıları gün yüzüne çıkıyor.

 

Divan Çukurhan olarak bu yılki doluluk oranınız nedir? Şehir oteli olarak yapacağınız yatırımlar ve etkinlikler hakkında bilgi verir misiniz?

Hergeçen sene yapmış olduğumuz tanıtımlarla ve büyük çabalarla güzel otelimizi inasanlarla duyurmayı başardık ve başarmaya devam ediyoruz. Her sene yükselen bir grafiğe sahipiz ve bu sene de altın çağımızı yaşıyoruz… Bu yılki doluluğumu yüzde 80 civarında seyrediyor.