SATIR ARALARINDA KALANLAR

seda kurumsal

Bu hafta pandemi gündeminde gazete sayfalarında hak ettiği yeri tam olarak alamadığını düşündüğüm bazı içerikleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

İlk başlık duygusal sağlık… Bu konu şirketler için öncelik haline geliyor. Duygusal Sağlık 2019 Araştırması’na göre kurumların yüzde 81′i duygusal sağlığın önlerindeki üç sene boyunca kendileri için daha yüksek önceliğe sahip olacağını belirtiyor. Fiziksel sağlık kadar önemli olmaya başlayan duygusal sağlık alanında strateji uygulayan ya da planlayan şirketlerin sayısı ise her geçen gün artıyor.

Son dönemlerde çalışan mutluluğu üzerindeki etkileriyle iş dünyasındaki önemini artıran duygusal sağlık, Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre iş, ilişkiler ve sağlık üzerinde doğrudan etki sahibi oluyor. Günümüzde finansal, sosyal ve duygusal sağlığın “refah” çatısı altında değerlendirildiğini belirten araştırmada refahın tanımıysa “Bir kurum ya da bireyin uygun düzeyde sağlık ve performansa ulaşabilmesine yönelik yeterli kaynak, fırsat ve etkenin dengeli bir şekilde bulunma hali” olarak yapılıyor.

Duygusal sağlık stratejilerinin önündeki en büyük engel ise bütçe kısıtlamaları… Araştırmaya göre işverenlerin yüzde 86′sı duygusal sağlığı genel çalışan refahının temelini oluşturan üç ana etkenden biri olarak görüyor. Araştırma katılımcılarının yüzde 80′iyse diledikleri duygusal sağlık stratejilerini uygulamaları için gereken bütçeden yoksun olduğunun altını çiziyor.

TÜRKİYE SABİT GETİRİLİ VE KISA VADELİ YATIRIMI TERCİH EDİYOR

Mercer, Büyüyen Pazarlar Varlık Dağılım Trendleri 2020 Raporu’nu açıkladı. Rapora göre elde tutulan toplam varlıkların içinde hisse senetlerinin oranı yüzde 32’den 37’ye yükselirken, sabit getirili yatırım araçlarının oranıysa son altı yılda yüzde 57’den 49’a düştü. Pazarların tamamında ülke ön yargıları sabit kalırken, yatırımcıların yerli hisse senetleri yerine yabancı hisse senetlerine daha çok ağırlık verdiği gözlemleniyor. Rapora göre Türkiye’de 407 emeklilik fonuna yatırım gerçekleşti. Türkiye’de 6,8 milyon gönüllü ve 5,3 milyon otomatik katılım planı sahibi yatırımcı, yaklaşık 20 milyar dolarlık fon büyüklüğüyle toplam 407 emeklilik fonuna yatırım yaptı. Devlet, işverenlerin ve bireylerin uzun vadeli tasarruf yapmasını teşvik etmek için reformlar yapmayı düşünüyor. Yani içinde bulunduğumuz dönem birtakım zorluklar yaratırken, fırsatları da doğurabilir.

HER 4 TL’LİK ÖDEMENİN 1 TL’Sİ İNTERNETTEN GERÇEKLEŞTİ

Pandemi döneminde 5 milyon kart “internet” ile tanıştı. BKM’nin açıkladığı verilere göre, Nisan ayında internetten kartlı ödeme tutarının toplam içindeki payı yüzde 24 ile rekor seviyeye ulaştı. Nisan ayında 2 milyon adet kart ilk kez internetten ödemelerde kullanılırken, Mart ayı ile birlikte yani pandemi döneminde toplam 5 milyon kart internetten ödeme ile tanışmış oldu. Her 4 TL’lik ödemenin 1 TL’si internetten gerçekleşirken, internetten kartlarla yapılan market-gıda ödemeleri ise geçen yılın 3 katına çıktı. Türkiye’de toplam 241 milyon kart bulunurken, bunların 71 milyon adedi kredi kartı, 170 milyon adedi ise banka kartından oluşuyor. Nisan 2019 ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 6′lık, banka kartı sayısında ise yüzde 11′lik artış görülüyor.

ERTELEME VAR, FAİZ SİLİNMESİ YOK!

14 Mayıs’ta Çiftçiler Günü’nü kutladık. Sektörün krizde öneminin anlaşıldığını ifade eden haberleri sıkça okuduk. Ama çiftçiyi dinlediğimiz de hiç de pembe bir tablo ile karşılaşmadık. En son limon üreticisinin Mersin yürüyüşündeki isyanını izlerken “Tarımın gerçekten önemi anlaşıldı mı?” sorusunu sordum kendi kendime!… CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, salgının ekonomik olarak olumsuz etkilediği tarım sektörünün pandemi dönemindeki beklentilerini soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi.  Pandemi sürecinde Bakanlık ÇKS’li çiftçilerin borçlarının ertelendiğini açıkladı, ancak faizlerin silinmesi ve destekleme kapsamının genişletilmesine dair bir uygulamadan bahsetmedi. Salgın sürecinde de gördük ki, çiftçiyi tarlasında tutmak gerekiyor. Bunun başka bir alternatifi yok.