GİRİŞİMCİ GENÇLER TARIMA KAZANDIRILIYOR

HAYRETTİN 1

 

Tarım sektörü tüm insanlık için riske atılamayacak sektörlerden birisi… Sürdürülebilir ve iyi tarımın Türkiye’de yayılması adına bir dizi proje yürüttüklerini belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, “Yaş meyve sebze sektörü ihracatı bakımında önemli olan çilek, şeftali, kiraz, üzüm, asma yaprağı, kornişon, domates, mandarin, nar ve biberde ihracata yönelik yetiştiriciliğin yapıldığı bölgelerden numunelerin alınarak akredite laboratuvarda analiz edilmesi ve analiz sonuçlarının değerlendirilmesine yönelik yürütülen Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi; İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile birlikte yürütülen, İzmir’in Selçuk, Menderes ve Seferihisar ilçelerinde bulunan 100 mandarin üreticisinde İyi Tarım Uygulamalarının yapılmasını sağlayarak, bilinçli ve kayda bağlı yetiştiriciliğin yapılması sağlamayı hedefleyen Üretimden İhracata İyi Tarım Uygulamaları Projesi; tarımsal üretimin her aşamasında iklim ve ekonomik koşulların değerlendirilerek sürdürülebilir bir üretimin, teknolojik gelişmelerle birlikte yapılması amacıyla, girişimciliğe yatkın gençlerin tarıma kazandırılmasına yönelik olarak 6 haftalık süreci kapsayan ve ikinci kez düzenlenecek olan Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programı gerçekleşen projelerimizdir. Birliğimiz ülkemiz tarımına katkı sağlayan her projeyi önceden olduğu gibi gelecek dönemde de desteklemekten memnuniyet duyacak” diye konuştu.

 

Sektör açısından 2022 yılının genel bir değerlendirmesini yapar mısınız? EİB bünyesinde rakamlarla sürece baktığımızda nasıl bir yılı geride bıraktınız?

2022 dönemi gerek Ege İhracatçı Birlikleri gerek Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği özelinde başarılı geçti. Birliklerimiz toplam 18,3 milyar dolarlık ihracata imza atarken, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak ihracatımızı yüzde 5 artış ile 1 milyar 246 milyon dolara taşıdık. Meyve sebze mamullerinde en çok ihracat yaptığımız ülkeler; Birleşik Devletler, Almanya ve Birleşik Krallık olurken, yaş meyve sebzede Rusya Federasyonu, Almanya ve İtalya‘dır. Meyve sebze mamullerinde en çok ihracatı yapılan ürünlerde ilk üçte biber turşuları, kurutulmuş domates ve kornişon turşusu yer alırken, yaş meyve sebze ihracatımızda üzümü, domates ve kiraz takip etti.

Pandemi döneminde sektörün önemi daha net anlaşıldı. Bu süreçte edinilen tecrübeler neler oldu?

Pandemiyle birlikte güvenilir ve sürdürülebilir gıdaya ulaşımın önemini bir kez daha kavradık. Bu sebeple sürdürülebilir tarımı önceleyen her çeşit desteği, üreticilerimize vermeye devam edeceğiz. Bu alanda da yeni projelerimize hız kesmeden devam edeceğiz.

Sizin başkan olarak ikinci döneminiz… İlk döneminizde önceliğiniz üye ile iletişim oldu. Ekip arkadaşlarınız birlik üyesi firmaları bizzat ziyaret ettiler. Kaç kişiyi dinlediniz? Onlardan gelen geri dönüşler öncelikle hangi konu başlıklarının ele alınmasını içeriyordu?

Başkanlığım süresince üyelerle birebir ve yakın iletişime ben ve yönetimim her zaman önem verdik, bu sebeple bildiğiniz üzere bir ekip oluşturduk. Ekip arkadaşlarımız bu altı yıllık süreçte binden fazla üyemiz ile temasa geçti, Birlik ile doğrudan iletişim kurabilme imkânı sağladı. Üyelerimizden gelen talepleri, ilgili kurum ve kuruluşlara aktardık, çözümleri ile ilgili elimizden gelen tüm çabayı gösterdik.

Sektörün Rusya Ukrayna savaşından önemli dersler çıkardığını görüyoruz. Tek ülke ve tek ürüne bağlı kalmanın riskini tecrübe ettiniz. Hem özelde hem de 2023 yılı için ihracat hedefiniz 1,4 milyar dolar. Bu hedefe ulaşmak için odaklanacağınız pazarlar ve önceliklendireceğiniz ürün grupları hangileri olacak, önümüzdeki dönemde odaklanacağınız yeni pazarlar ve yeni ürün grupları neler olacak?

Rusya, tüm yaş meyve sebze ihracatımızın yaklaşık yüzde 40’ını gerçekleştirdiğimiz ülke ve yalnız süregelen savaş ile değil, 2016 yılında Rusya ile yaşadığımız krizin neticesinde de gördük ki, hassas dengeler üzerine konumlanmış politikalar ihracat kapasitemize ciddi darbe indiriyor. Bu da bizleri yeni pazar arayışına itmektedir. Bu bağlamda Uzakdoğu hem yaş meyve sebze hem mamul ihracatımız için fırsatlar yaratabileceğimiz bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Öncelikli ürün gruplarımız kiraz, elma, üzüm, meyve konserveleri, meyve suları ve konsantreleri, konserve ürünler bu pazarda yüksek potansiyelli ürünler arasında yer almaktadır. 2023 yılında Ticaret Heyetleri ve fuar katılımları ile odaklanacağımız pazar Uzakdoğu pazarı olacaktır.

Tarımsal üretimde yaşanan gıda kayıplarının en aza indirilmesi amacıyla 3 ürün grubunda Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile 2 yıl sürecek olan Gıda Kayıplarının Belirlenmesi ve Azaltılması Projesi’ni hayata geçirdiniz. Bu projede gelinen nokta nedir? Bunun yanında çiftçilerle olan çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz?

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi iş birliği ile yürütülen proje ile mandarin, domates ve nar ürünlerinde meydana gelen kayıplarının nedenlerini belirleyerek, bunların azaltılması hedeflemektedir. 2 yıl sürecek olan projede çiftçi, işçi ve ihracatçı firmaların teknik personellerine eğitimler verilerek bahçede/tarlada, hasat sırasında ve depolarda yapılan yanlış uygulamaların önlenmesiyle kayıpların azaltılması hedeflenmektedir. Gelinen noktada, pilot illerimizdeki paketleme tesislerinde işçilere; hasat sırasında doğru hasadın nasıl yapılacağına dair çiftçilere eğitimlere başlanmıştır. Çiftçilerle hem Gıda Kayıplarının Belirlenmesi ve Azaltılması projesi kapsamında hem de Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi kapsamında özellikle doğru hasat ve kalıntı konularında çiftçilere bilgilendirmelerde bulunuyoruz. İhracatın en önemli adımlarından birinin tarımsal üretim alanlarında olduğunu bildiğimiz için çiftçilerle sürekli, paydaş kurum/kuruluşların da desteği ile iletişim halinde olduk ve olmaya da devam ediyoruz.

2023 yılı fuar takviminiz hakkında bilgi verir misiniz? Yeni ticaret heyetleri konusunda yapacağınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Geçen pandeminin ardından 2023 yılında hareketli bir fuar takvimi öngörülüyor. Şubat ayında Berlin’de Fruit Logistica fuarına milli katılım çatısı altında katılım sağlandı. Aynı ayda Moskova’da mamul sektörüne yönelik Prodexpo fuarına info stant ile katılım sağlandı. Yine Dubai’de gerçekleştirilen Gulfood 2023’e ziyaret ve Londra’da IFE Fuarı’na info stand ile katıldık. UR-GE projemiz kapsamında da Singapur ve Endonezya’ya Ticaret Heyeti gerçekleştirildi. Özellikle URGE heyetimizde Türk meyve sebzeleri için büyük bir pazar potansiyeli olduğunu gördük, yapılan ikili görüşmeler ile önümüzdeki günlerde bu ülkelere ihracatımızda bir artış yakalayacağımızı düşünüyoruz. Önümüzdeki aylarda, potansiyel pazarlarda fuar ve heyet katılımlarımıza devam ederek üyelerimize yeni müşteriler bulma konusunda çalışacağız.

HAYRETTİN 2

Ur-Ge Projeleri konusunda yürüttüğünüz projeleri anlatır mısınız?

18 üye firmamızın başta Güney Asya pazarı olmak üzere uluslararası ihracatta pazar paylarını büyütmek hedefiyle yola çıkan Taze Meyve Sebze URGE Projesi, 2019 yılında faaliyetlerine başladı. Halihazırda ihracata uygun ürün kalitesini ve arzını geliştirici faaliyetlerin yürütüldüğü proje kapsamında, Hindistan, Singapur ve Endonezya’ya Ticaret Heyeti düzenlendi. Çalışmalarımızın meyvesini almaya başladık, bu pazarlarda varlığımızı yoğun bir şekilde hissettirmek istiyoruz.

Bütün dünya ve Türkiye önümüzdeki dönemde tarımı daha fazla konuşacak. Sektör olarak bu sürece nasıl hazırlanıyorsunuz? Önümüzdeki dönem için gündeminizde neler olacak?

Tarım sektörünün tüm insanlık için riske atılamayacak sektörlerden biri olduğu açıktır. Dolayısıyla sürdürülebilir ve iyi tarımın Türkiye’de yayılması adına bir dizi proje yürütmekteyiz. Özetlemek gerekirse; Yaş Meyve Sebze Sektörü ihracatı bakımında önemli olan çilek, şeftali, kiraz, üzüm, asma yaprağı, kornişon, domates, mandarin, nar ve biberde ihracata yönelik yetiştiriciliğin yapıldığı bölgelerden numunelerin alınarak akredite laboratuvarda analiz edilmesi ve analiz sonuçlarının değerlendirilmesine yönelik yürütülen bir proje olan Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi; İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile birlikte yürütülen, İzmir’in Selçuk, Menderes ve Seferihisar ilçelerinde bulunan 100 mandarin üreticisinde İyi Tarım Uygulamalarının yapılmasını sağlayarak, bilinçli ve kayda bağlı yetiştiriciliğin yapılması sağlamayı hedefleyen Üretimden İhracata İyi Tarım Uygulamaları Projesi; Tarımsal üretimin her aşamasında iklim ve ekonomik koşulların değerlendirilerek sürdürülebilir bir üretimin, teknolojik gelişmelerle birlikte yapılması amacıyla, girişimciliğe yatkın gençlerin tarıma kazandırılmasına yönelik olarak 6 haftalık süreci kapsayan ve ikinci kez düzenlenecek olan Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programı gerçekleşen projelerimizdir. Birliğimiz ülkemiz tarımına katkı sağlayan her projeyi önceden olduğu gibi gelecek dönemde de desteklemekten memnuniyet duyacaktır.

Yaş meyve sebzenin geleceği için 3 başlıkta eylem stratejisi belirtmenizi istesem neler derdiniz?

Sürdürülebilir tarım, kalıntısız üretim ve suyun verimli kullanımı. Gelecek nesillerin sağlıklı yaşaması tarımın sürdürülebilirliğine bağlı. Bu bağlamda bitkisel üretimin en önemli sorunlarından biri olan kalıntı sorunu başarılı ihracat için öncelikle çözülmesi gereken sorunlardan biri. Az önce de değindiğimiz Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi ile amacımıza uygun eylem planıyla hedefimize ulaşmayı arzuluyoruz. Ayrıca önümüzdeki on yıl içinde ülkemiz ne yazık ki su sorunu ile yüzleşecek. Su olmazsa üretim olamaz. Topraklarımızın kuraklaşmasının önüne geçmek ve doğru su için bir diğer önceliğimiz de suyun verimli kullanımı üzerine değer yaratmak olmalıdır.

HAYRETTİN UÇAK

Geçtiğimiz günlerde domates ihracatına sınırlama getirilmesine ilişkin alınan karardan dönülmesinde birlik olarak etkin bir lobi çalışması yürüttünüz. Bu karardan geri dönüldü. Önümüzdeki günlerde bu ürün özelinde piyasaya yönelik tespitleriniz neler olur?

Birliğimiz ile birlikte elliye yakın iş birliği kuruluşu ile yapılan itirazlar neticesinde kısıtlama kararından dönülmesinde bir katkımızın bulunması bizleri memnun etti. 380 milyon dolara yakın taze domates sektöründe ihracatın önünün kesilmesi, uzun dönemde hem üreticilerimiz hem tüketicilerimiz için felaketle sonuçlanabilirdi. Bu karar ile hem domates üreticisinin üretmeye devam etmesini sağlandı, hem de gelecek dönem iç piyasada oluşacak arz dengesizliğinin önüne geçilmiş oldu. Bu anlamda, desteğini esirgemeyen tüm kuruluşlara bir kez daha teşekkür ediyorum.

Siz aynı zamanda İngilizce -Türkçe yayınlanan Hasat ve Ötesi Dergisi ile de farkındalık çalışmaları yürütmeye çalışıyorsunuz. Bu kapsamdaki hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Birliğin hizmetlerinin üyelere, kurum ve kuruluşlara daha iyi aktarılması, sektöre yönelik yenilik ve haberlerin duyurulması ve yurtiçi/yurtdışında ihraç ürünleri ve üye firmaların tanıtımının yapılması amacıyla ilk sayısı 2019 yılında yayımlanmaya başlayan Hasat ve Ötesi Dergisi, sekizinci sayısıyla yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerine ilişkin gelişmelerden üyelerimizi haberdar etmeye devam etmektedir.