Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Mehmet Enver Kök, HASAT VE ÖTESİ Dergisi’nin son sayısı için görüştük.
Türkiye’nin gümrük kapılarındaki bekleme sürelerinin son yıllarda yapılan yenilikçi uygulamalarla önemli ölçüde azaldığını belirten Kök, bunun ticaretin hızlanması ve maliyetlerin düşürülmesini sağlandığını kaydetti. Dijitalleşme ve altyapı yatırımlarının artırılmasıyla bu süreçlerin daha da iyileştirilmesinin mümkün olduğunu ifade eden Kök ile İzmir’in gümrük ve dış ticaret hizmetlerindeki gelişimi, bu alanda yapılan çalışmalar ve geleceği üzerine konuştuk.
İzmir’in Türkiye’nin batıya açılan kapısı olması ve bunun getirdiği tarihsel birikim üzerinden baktığımızda ihracat potansiyelinde geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz? Gümrük ve dış ticaret hizmetlerinin, kalite denetimlerinin bu potansiyelin değerlendirilmesine etkisi nedir?
İzmir, coğrafi konumu ve tarihsel birikimiyle Türkiye’nin batıya açılan önemli ticaret kapılarından biri. Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana bir ticaret merkezi olarak gelişen İzmir; limanları, serbest bölgeleri, sanayi bölgeleri ve lojistik ağlarıyla bugün Türkiye’nin dış ticaret potansiyelinde kritik bir yere sahip. İzmir’den yapılan ihracat, yüksek katma değerli ürünlerle öne çıkıyor. Gıda işleme, otomotiv parçaları, enerji ekipmanları gibi sektörlerdeki gelişmeler, şehrin rekabet gücünü artırmaktadır. Şehrimiz, işlenmiş ve taze gıda tüketiminin yüksek düzeylerde olduğu Avrupa ülkelerine coğrafi yakınlığı nedeniyle gıda ihracatı açısından avantajlı konumdadır. Ülkemiz genelinde gerçekleştirilen ihracatın yüzde 14’lik kısmını ve ithalatın yüzde 8’lik kısmını gerçekleştiren Bölge Müdürlüğümüz dış ticaret hacmiyle Türkiye genelinde üçüncü büyük Bölge Müdürlüğüdür. Bu aşamada gerek tarım gerek sanayi ürünlerinin dış ticarette var olabilmesinin yolu sağlıklı, güvenli olmalarıyla birlikte insana, hayvana, çevreye, bitkiye zarar vermeyecek vasıflarda olması gerekmektedir. Bu vasıfların var olması ve korunabilmesi ancak ve ancak kalite uygunluk denetimlerinin standartlarının oluşturulup, gerektiğinde revize edilerek kalitesini yükseltmekten geçtiği aşikardır. Sonuç olarak, İzmir’in tarihsel birikimi, güçlü üretim altyapısı ve modern gümrük hizmetleri sayesinde Türkiye’nin dış ticaretinde daha da önemli bir rol oynaması beklenmektedir.
Gümrük ve dış ticaret hizmetleri konusunda mevcut altyapısı ve bu alanda yapılan yatırımları değerlendirir misiniz?Eşyanın gümrük sahasına girişinden çıkışına kadar tüm gümrük işlemlerinin gerçek zamanlı olarak bilgisayar ortamında yürütülmesini sağlayan BİLGE Sistemi ve elektronik gümrük uygulamalarımız modern çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde dijital altyapının güçlendirilmesi hedefimiz doğrultusunda; daha kullanıcı dostu olacak biçimde geliştirilmektedir. Bu kapsamda, 2022 yılında çalışmalarına başlanmış olan “BİLGE Gümrük Platformu” ile gümrük işlemlerinde cari olarak kullanılan elektronik uygulamalarımızı, idareye verilen dilekçeler ve idare tarafından düzenlenen müzekkereler de dahil olmak üzere olarak tek bir platform çatısı altında birleştirilecektir. Gümrük işlemlerinin tek bir erişim noktası üzerinden, internet erişimi olan her yerden, zaman ve mekândan bağımsız olarak tamamen kağıtsız ortamda hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde yürütüleceği BİLGE Gümrük Platformu’na aynı zamanda e-Devlet kapısı üzerinden de erişim sağlanacak ve geliştirilen mobil uygulamalar sayesinde de gümrük süreçlerini tüm paydaşlarca mobil cihazlar ile kolay bir şekilde takip edilebilir hale getirilecektir. 2024 yılında projeye ilişkin gerekli çalışmalar devam etmektedir.
İzmir Limanı ve özellikle son yıllarda Aliağa başta olmak üzere çevresindeki limanların ülke ve bölge ekonomisi için önemini anlatır mısınız? Bu özelden doğru geleceğe yönelik öngörü ve tespitlerinizi paylaşır mısınız?
İzmir Limanı ve Aliağa bölgesindeki limanlar, Türkiye’nin dış ticaretinde ve bölge ekonomisinde kritik bir role sahip. Kamu tarafından işletilen İzmir Limanı günümüzde rıhtım uzunluğu ve geri saha büyüklüğü açısından Ege Bölgesi’nin en büyük limanıdır. İzmir Limanı aynı zamanda hizmet çeşitliliği açısından Ege Bölgesi’nin her çeşit gemi ve yüke hizmet verebilen tek limanıdır. Bu özelliği ile İzmir Limanı bölgenin en önemli lojistik altyapısı içerisinde yer almakta olup, Tarım, tekstil, otomotiv gibi sektörlerdeki ürünlerin dünya pazarlarına ulaşmasını sağlar.
Aliağa ilçesi bugün sadece İzmir ölçeğinde değil ulusal ölçekte öneme sahip demir çelik, petrokimya, gemi söküm, gibi ağır sanayi kollarında faaliyet gösteren sanayi kuruluşları ile dikkat çekmektedir. Ayrıca Aliağa bölgesi petrol ve türevleri açısından ülkemizin önde gelen bölgelerinden birisidir. Bölge sanayisine hizmet veren Aliağa limanları, İzmir-Çanakkale, İzmir-İstanbul otoyolları, çevre yolu ve İzmir-Bandırma Demiryolunun kesişim noktasında yer alan bir lojistik merkez kimliğiyle ön plana çıkmaktadır.
Aliağa Limanı mevcut iskeleleri ve iskelelerdeki modern teknik donanımı, yükleme ve boşaltma kapasitesi ve gemi trafiği ile denizyolu taşımacılığında ülkemizin önemli limanları arasında yerini almış, uluslararası bir nitelik kazanmış ve ülkemizin dünyaya açılan kapılarından biri olmuştur.
Aliağa bölgesindeki limanlar, konteyner ve dökme yük elleçleme kapasitelerini sürekli artırmaktadır. Son yıllarda Nemrut Körfezi’ndeki liman yatırımları, büyük gemilerin yanaşmasına olanak sağlamaktadır. İzmir Limanı ve Aliağa limanları, Türkiye’nin dış ticaret hedefleri ve ekonomik büyümesi için kritik bir öneme sahip. Coğrafi avantajlarını doğru yatırımlar ve yenilikçi stratejilerle birleştirerek, bölge ekonomisi hem ulusal hem de uluslararası düzeyde güçlenmeye devam edecek. Uzun vadede bu limanlar, Ege Bölgesi’ni dünyanın önde gelen lojistik merkezlerinden biri haline getirme potansiyeline sahip.
Ticaret Bakanlığı kalite denetimlerine ilişkin yürüttüğü çalışmaları anlatır mısınız? Bunun bölge ve ülke ekonomisine katkısını değerlendirir misiniz?
Piyasaya arz edilecek her ürünün, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından asgari güvenlik koşullarını sağlaması, diğer bir deyişle güvenli olması gerekmektedir.
İthalatta, ithal malları ile yerli ürünler arasında farklılık yaratmayacak şekilde düşük kaliteden kaynaklanan haksız rekabetin ve yanıltıcı uygulamaların önlenmesi, tüketicinin korunması, piyasaya arz edilen ürünlerin sürekli ve yüksek kalitede olmasının sağlanması amaçlı Ticaret Denetmenlerimizce hem gümrük beyannamesi tescil işlemleri öncesi hem de piyasa gözetimi ve denetimi kapsamında iç pazarda hızlı ve etkin denetimler yapılmaktadır.
İhracatta ise tarım ürünlerinin, yüksek düzeyde kaliteli üretimin teşvik edilmesi, ithalat (varış) noktasında sorun çıkmasının ya da malın reddedilmesinin önüne geçilmesi, İhraç ürünlerimizin dünya pazarlarındaki imajının korunması, ürünlerimizin kalitesinin ve rekabet gücünün artırılması amaçlı denetimler ve belgelendirme işlemleri yapılmaktadır. Bu yapılan faaliyetler yeni kavramlar olarak ortaya çıkan sürdürülebilir tedarik zincirine, AB’nin çok önem verdiği izlenebilirlik olgusuna ve bölgemizde kaliteli tarımsal üretimin teşviği ve istihdama katkı sağlarken dolayısı ile ülkemiz ekonomisine yüksek katma değerli döviz girdisi yaratmaktadır.
Ege Bölgesi gümrük ve dış ticaret hizmetleri, kalite denetimleri ve ihracatçıya sağladığı kolaylıklar açısından ülke genelinde hangi düzeyde?
Ticaret denetmenlerimizce; kalite denetimleri risk esasına dayanarak 7/24 denetim anlayışı ile etkin ve hızlı bir düzeyde gerçekleştirilmektedir. İhracatçı firmaların işletmelerine Bölge Müdürlüğümüz denetim araçları ile gidilerek görev yapılmaktadır. Eksik görülen konularda yapılan rehberlik çalışmalarıyla, iletişim kanalları açık tutularak sorunların tespiti ve çözümü noktasında ihracatçımıza ülkemiz genelinde en iyi hizmet veren Bölge Müdürlüğü konumunda bulunmaktayız.
Türkiye’nin gümrük ve dış ticaret hizmetlerinde sahip olduğu teknoloji, hizmet ağı diğer dünya ülkeleriyle karşılaştırıldığında nasıl bir tablo çiziyor?
Türkiye’nin gümrük ve dış ticaret hizmetlerindeki teknoloji ve hizmet ağı, son yıllarda gerçekleştirilen dijitalleşme ve modernizasyon çalışmaları sayesinde dünya standartlarına yaklaşmış, hatta bazı alanlarda üstünlük sağlamıştır. Türkiye, gümrük hizmetlerinde Tek Pencere Sistemi gibi dijital uygulamaları hayata geçirmiştir. Dış ticarete konu olan eşya için gerekli tüm bilgi ve belgelerin tek bir başvuru noktasında, uluslararası geçerliliği olan standart bir formatta sunulması amacıyla bugün itibari ile toplam 178 belge elektronik ortama alınmış olup ilgili işlemler 23 kurum ve kuruluş ile TPS üzerinden elektronik ortamda yürütülmektedir.
Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (AEO) gibi uygulamalar, hem dış ticaret işlemlerinin hızını artırmakta hem de operasyonel maliyetleri azaltmaktadır.
- Gümrüklerde kullanılan x-ray cihazları, tarama teknolojileri ve yapay zeka destekli risk analiz sistemleri sayesinde kaçakçılıkla mücadelede etkin bir performans sergilenmektedir.
- Gümrüklerdeki Yeşil Hat uygulamasıyla, düşük riskli işlemler hızlı bir şekilde tamamlanmaktadır.
- Türkiye, ihracatta ilk 24 saatte işlemlerin yüzde 97’sinden fazlasını tamamlayan hızlı bir sisteme sahiptir. Bu oran, birçok Avrupa ülkesiyle rekabet edebilecek seviyededir.
Sonuç; Türkiye, gümrük ve dış ticaret hizmetlerinde özellikle dijitalleşme ve hız açısından önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak, veri entegrasyonu, teknolojik yeniliklerin uygulanması ve küresel lider ülkelerle tam uyum açısından hâlâ iyileştirme alanları bulunmaktadır. Türkiye’nin dış ticaret hedeflerini gerçekleştirebilmesi için dijitalleşme sürecine devam etmesi, altyapı yatırımlarını artırması ve küresel en iyi uygulamaları daha fazla benimsemesi kritik önem taşımaktadır.
Bölgemizde önemli iki yatırım; Kemalpaşa Lojistik Merkezi ve Batı Anadolu Serbest Bölge
“Kemalpaşa ilçesinde kurulan, Kemalpaşa Lojistik Merkezi İzmir başta olmak üzere Manisa, Denizli ve Aydın gibi hinterlandında yer alan şehirlerin ticareti içinde önemli bir merkez olacaktır. Bu da İzmir için yeni yatırım ve istihdam imkânlarını beraberinde getirecek.
Ayrıca, tır ve kamyon sirkülasyonun bu bölgeye taşınması İzmir trafiğini mutlaka rahatlatacak. Yine Alsancak Liman sahasının konteyner stok sahası olarak kullanımının önüne geçmesi, demiryolu taşımacılığını arttırması ve işletme maliyetlerini düşürmesi beklenmektedir.
Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nin bölgeye hizmet veren tüm ulaşım altyapısına doğrudan bağlantılıdır. İzmir şehir merkezine otoyol ile 29 kilometre, Adnan Menderes Havalimanına karayoluyla 49 kilometre, Alsancak Limanı’na tren yoluyla 71 kilometre, Menemen’e de demiryoluyla 39 kilometre uzaklıktadır.
Geçen yıl açılışı yapılan Batı Anadolu Serbest Bölgesi tam kapasiteye ulaştığında 20 bin civarı istihdam, 4 milyar dolar civarında ticaret ve 2 milyar dolar ihracat beklenmektedir. Tüm sanayi kuruluşlarımızda, yeşil dönüşüme, çevreye zarar vermeyecek şekilde çalışan fabrikalara ihtiyacımız var. Yenilenebilir enerji, sıfır atık ve su tasarrufuna yönelik çevreci yatırımları 2023 yılında da arttırarak devam ettiren ESBAŞ, Ege Serbest Bölgesi’ni AB Yeşil Mutabakat şartlarına uyum konusunda örnek bir endüstri merkezi haline getirdi.