-T.C. Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, İzmir’in her yönüyle büyük potansiyele sahip olduğunu söyledi. EGİAD sürekli yayını YARIN Dergisi’ni ağırlayan Kebapcıoğlu, “İzmir tabii ki tarihi köklere, stratejik konuma, çok yönlü kültürel miras ve varlığa sahip zengin bir şehrimiz. Erişim, ulaşım bakımından elverişli imkanları, çalışkan, dinamik nüfusu, güzide üniversiteleri, sağlık tesisleri var. Belki daha fazla yapılması gereken bir husus var ise “hinterland” ile ana kent arasındaki entegrasyonu daha geliştirmek olabilir. İzmir her yönüyle büyük potansiyele sahip. Bunu elden geldiğince hayata geçirelim derim” dedi.
Sayın Kebapcıoğlu, sizi tanıyabilir miyiz? Eğitim ve iş hayatınız, kariyer basamakları özelinde görevleriniz, hobileriniz…
Kastamonuluyum. Orada yetişmiş biri olarak, bana emeği geçen büyüklerimi, öğretmenlerimi ve hemşehrilerimi her zaman şükran ve saygıyla hatırlıyorum. Öte yandan, ailemin bir kısmı burada İzmir’de yaşadığı ve çocukluğumun bir kısmı yine burada geçtiği için de İzmirli sayılırım. Lisede öğrenci değişim programıyla bir yıl ABD’de eğitim gördüm. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1992 yılında yazılı ve sözlü olarak yapılan sınavları geçerek Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladım.
Ankara’da merkezde Hudut İşleri, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları ile Avrupa Dairelerinde, Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanlığı’nda ve TBMM Başkanlığı Dışişleri Başdanışmanlığı’nda, yurtdışında ise Türkmenistan, Danimarka, Estonya, Hollanda, Kazakistan ve Yunanistan’da görev yaptım. 2009-2011 yılları arasında Kazakistan’ın Almatı kentinde Başkonsolos olarak görev aldım. Son dış görevim ise 2020-2024 yılları arasında ülkemizi Karayiplerde yer alan Dominik Cumhuriyeti’nde Büyükelçi olarak temsil etmek oldu. Görev alanımda Dominik Cumhuriyeti’nin yanı sıra Haiti, Antigua ve Barbuda, Dominika, Saint Kitts ve Nevis ile Doğu Karayip Devletleri Teşkilatı da (OECS) bulunuyordu.
Şimdi ise Dışişleri Bakanlığımızı çok sevdiğim İzmir’de temsil ediyorum. İş dışında sanatın her alanıyla, izleyici, dinleyici olarak ilgilenirim. Benim için sanat ve doğa nefes almaktır. Hayatı sanatçıların gözüyle görmenin, müziğiyle dinlemenin, doğaya yakın olmanın pahası biçilemez. Birebir insan temasını; gezdiğim, bir şekilde yolumun düştüğü yerlerde karşılaştığım hayatın her alanından insanlarla sohbetler etmeyi severim.
Dış ilişkilerde ihtisaslaşmak kariyerinizde sizin tercihiniz mi oldu? Hep dışişleri odaklı bir kariyer planlaması mı yaptınız? Süreç nasıl gelişti?
Gerek uluslararası ilişkiler alanında aldığım yüksek öğretim, gerek İngilizce dilini bilmem beni doğal olarak dışişleri konularına yönlendirdi. Ayrıca, lise öğrencisi olarak ABD’deki yurt dışı tecrübem de bende dünyayı görmek arzusunu pekiştirdi. Bu yönelim ve bazı arkadaşlarımın da tavsiyesiyle Dışişleri Bakanlığı’na meslek memuru olarak girdim. Bakanlığımızda meslek içi eğitimler, iç ve dış görevler, bana ne kadar isabetli bir tercih yapmış olduğumu gösterdi. Halkımıza ve devletimize bir diplomat olarak hizmet edebilmek büyük bir ayrıcalıktır. Bunun sorumluluk ve gururunu her gün yaşamaktayım.
İzmir, Dışişleri Bakanlığı’nın bölge temsilciliği bulunan 7 ilimizden birisi olma özelliğini taşıyor. İzmir, tarihin her döneminde her alanda Türkiye’nin batıya açılan kapısı…Bu özelden bakarak görevinizin önemini yorumlar mısınız?
Yanıtımın özü, zaten güzel sorunuzun içinde saklı: İzmir, tarihin her döneminde her alanda Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı! İzmir, ülkesel, bölgesel ve uluslararası konum, önem ve şöhrete sahip bir kentimiz. Sırf dış ilişkiler bağlamında İzmir’de bulunan muvazzaf asli ve fahri konsolosların sadece sayısı bile bunun çarpıcı bir göstergesidir. Kentimizde halen altı muvazzaf Başkonsolosluk, 50’den fazla da Fahri Konsolosluk görev yapmaktadır. Ekonomisi, ticareti, turizmiyle, fuar ve benzeri etkinlikleriyle, kültür yaşamıyla İzmir her zaman hareketlidir. Yabancı resmi heyetlerin ziyaret ettikleri bir şehirdir. Bu nedenle, Dışişleri Bakanlığı Temsilciliği olarak işimiz yoğun ve çok yönlüdür. Ve hemen ilave edeyim; işimiz her zaman zevklidir!
İzmir temsilciliği olarak yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımız çok yönlüdür. Yerel makamların, mahalli idarelerin ve meslek kuruluşlarının dış ilişkilerinin yürütülmesinde bu makam ve kuruluşlara danışmanlık desteği sağlarız. Görev bölgemizdeki illerin yurtdışı tanıtımına, dış ticaretine ve mücavir ülkelerle ilişkilerine katkı sağlanmasına yönelik çalışmalar yaparız. Keza görev bölgemizde faaliyet gösteren yabancı ülke ve uluslararası kuruluş temsilciliklerinin diplomatik işlemlerini yürütürüz, yerel makamlarla irtibat ve iş birliğine yardımcı oluruz. Çeşitli vesilelerle İzmir’i ziyaret eden yabancı heyetlerle ilgilenmek de görevlerimizdendir.
EGİAD gibi meslek ve sivil toplum kuruluşlarımızın, Üniversitelerimizin davetiyle görev alanımız, mesleğimiz ve Temsilciliğimizin çalışmaları, dış politika gündemindeki konular hakkında konferanslar verir, etkinliklere katılırız ve tabii Dışişleri Bakanlığımızın olabilecek talimatlarını yerine getiririz. Bu saydıklarım akla ilk gelenlerdendir. Yoksa görev akışımız çok daha kapsamlıdır.
İzmir; başkonsolosluk, konsolosluk ve fahri konsolosluk özelinde dış misyonun etkin olduğu bir şehrimiz… Bu yapısı dış ilişkilerde İzmir hinterlandını nasıl etkiliyor? Şehre kattığı değeri nasıl anlatırsınız?
İzmir’de görev yapan asli ve fahri konsolosların sayısı, ilgili ülkelerin İzmir ve çevresine verdikleri önemin bir göstergesidir. Onların varlığı ve faaliyetleri hem ekonomik ve ticari hem kültürel ve sosyal hem de tanıtım açısından önemli katkılar yapmakta, düzenledikleri veya iş birliği yaptıkları etkinliklerle de şehir yaşamına hareketlilik ve zenginlik katmaktadırlar. Dikkat edilirse, fahri konsoloslarımızın arasında çoğunlukla başarılı iş insanlarımız vardır. Bu misyonları birer Büyükelçilik gibi görmek de mümkündür. Temsil ettikleri ülke ile İzmir arasındaki gerek ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine gerek dostluk bağlarının güçlendirilmesine katkı sağlamaktadırlar.
Fahri konsolosluklar özelinde de temsilin yüksek olduğu İzmir’de bu temsillerin ağırlıklı olarak iş dünyasının temsilcileri tarafından yürütüldüğünü görüyoruz. Bu sürecin dış ilişkilere etkisini ve İzmir’e katkısını değerlendirir misiniz?
Günümüz dünyasında ticaret ve ekonomi en öncelikli dış ilişkiler konusudur. Ülkelerin başarısı bugün ekonomilerinin gücü, başarısı ve ihracatının büyüklüğüyle ölçülmektedir. İş dünyası ihtisas, beceri ve cesaret isteyen bir alandır. Ben başarılı iş insanlarına her zaman özel bir saygı duymuşumdur. Bu itibarla, siz genç iş insanlarına hem bugün hem ülkemizin yarınları için büyük sorumluluk düşmektedir.
Yurt dışındaki görev sürecinizde edindiğiniz tecrübeleri İzmir’deki hangi projelere yansıtmayı hedefliyorsunuz?
Yurt dışı görevlerimde gördüğüm en etkin faaliyetler arasında farklı ülkelerin ekonomik ve ticari kurum/kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya gelmelerini sayabilirim. Örneğin, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) gibi ekonomik kurumlarımızın temasları hep verimli olmuştur. Mümkün olduğu ölçüde İzmir’deki ekonomik ve ticari kuruluşların yurt dışı temaslarının artırılmasını ve benzeri yabancı kuruluşların İzmir’i ziyaret etmelerinin sağlanmasını, İzmir ve daha geniş olarak düşünürsek Ege Bölgesi’nin Dışişleri Bakanlığımızın açılım politikalarının rehberliğinde iş çevrelerinin her zamanki cesur girişimciliğine dayanarak Latin Amerika, Karayipler, Afrika gibi alanlara yatırım ve iş imkanlarını geliştirmek isterim. Temsilcilik olarak ana hedefimiz ise İzmir’imizin daha tanınır, daha zengin, her bakımdan örnek bir metropol haline getirilmesine katkı sağlamak, yardımcı olmaktır.
İzmir’i diğer görev yaptığınız yerler ile karşılaştırdığınızda şehrin artıları ve geliştirilmesi gereken başlıkları nasıl yorumlarsınız?
Orta Asya, Avrupa, Latin Amerika ve Karayipler bölgesi olmak üzere değişik ülkelerde görev yaptım. Her yerin kendine özgü özellik ve güzellikleri var. İzmir tabii ki tarihi köklere, stratejik konuma, çok yönlü kültürel miras ve varlığa sahip zengin bir şehrimiz. Erişim, ulaşım bakımından elverişli imkanları, çalışkan, dinamik nüfusu, güzide üniversiteleri, sağlık tesisleri var. Belki daha fazla yapılması gereken bir husus var ise, sizin tabirinizi kullanarak, “hinterland” ile ana kent arasındaki entegrasyonu daha geliştirmek olabilir. İzmir her yönüyle büyük potansiyele sahip. Bunu elden geldiğince hayata geçirelim derim.
Bildiğimiz kadarıyla yakın aileniz de İzmir’de yaşıyor. İzmir’de neler yapmayı seviyorsunuz?
Evet, yakın ailem ve birçok arkadaşım İzmir’de yaşıyor. Değerli Büyüklerim, emekli Büyükelçilerimizden de İzmir’de yaşayanlar var. Onlarla bir araya gelmeye ve ayrıca fırsat buldukça İzmir’i ve çevresini gezip görmeye, çalışıyorum. Halkımızla iç içe olmak bana güç veriyor. Tabii bu arada görev gereği çeşitli etkinliklere katılmak da hayatın akışına farklı renkler katıyor.
Emeklilik sürecinde bu şehre daimi yerleşme düşünceniz var mı? (Kendilerinin uygun görmesi halinde cevaplandırılması ricasıyla…)
Aslında böyle bir düşüncem var. Ailece İzmir’i seviyoruz. Yakınlarımızın da İzmir’de olmaları önemli bir faktör. Çocukluğumda olduğu gibi İzmir ve Kastamonu arasında gidip gelebileceğim bir düzen kurabilirim. Bakalım, kısmetse olur diyorum.
EGİAD Yarın Dergisi kanalıyla İzmir iş dünyası ve genç üyelerine vermek istediğiniz diğer mesajlar neler olur?
Türkiye’mizin ve İzmir’imizin geleceği siz gençlerin elinde. Elinizdeki fırsat, beraberinde büyük sorumluluk da getiriyor. Ben sizlere güveniyorum, yurdunu seven iş insanları olarak hayalleriniz büyük, adımlarınız gerçekçi olsun! Hepinize başarılar diliyorum.