ANADOLU’NIN KADİM İŞİ, TÜRKİYE’Yİ ÜRETİMDE ÜS YAPTI

 

GÜNDEME DAİR…

 

 

Türkiye, kuyumculuk sanayisinde dünyada Hindistan ve İtalya’dan sonra en büyük üçüncü büyük üreticisi konumunda… Yılda 250-300 ton altın mücevherat üreten kuyumculuk sanayisi, 400 ton altın işleme kapasitesiyle ülke ekonomisine katma değer yaratıyor.

Yaklaşık 5 bin üretici ve 35 bin perakende satış mağazasıyla sektör, 250 bin kişiye istihdam sağlıyor. Başta İstanbul olmak üzere Ankara ve İzmir’de de önemli miktarlarda üretim yapan kuyumculuk sanayisi, ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki bazı illerde de geleneksel çizgileriyle üretime katkı sunduğunu görüyoruz.

2000 yılına kadar altın üretimi yapmayan Türkiye, bu yıldan itibaren altın üretimini hızla artırmaya başladı. 2010 yılında yaklaşık 17 ton altın üretilirken bu rakam 2014 yılında 32,3 tona çıktı. Son 10 yıl içinde altın üretim miktarında yaşanan değişim oranı incelendiğimizde ise en yüksek artışların 2006 ve 2011 yılında gerçekleştiğini görüyoruz.

1995 yılında toplam kuyumculuk sektörü ihracatı 65 milyon dolar iken bu rakam 2014 yılında da 4.3 milyar dolara yükseldi. 2016 yılında ise kuyumculuk ihracatı 2 milyar 650 bin dolar oldu. Türkiye en çok, ABD, BAE, İtalya, Rusya Federasyonu ve Almanya’ya ihracat gerçekleştiriyor.

Öte yandan sektörün son 10 yıllık ithalat rakamları incelendiğinde 1995 yılından sonra ithalat değerlerinin arttığı görüyoruz. En çok İtalya ve BAE, Tayland, ABD ve Belçika’dan altın ithal eden Türkiye, ayrıca Güneydoğu Asya ve Uzak Doğu ülkelerden de altın satın alıyor. Türkiye, son 20 yılda yıllık ortalama 150 ton altın ithal etti.  1999 yılından itibaren günümüze kadar gümüş ithalatı ele alındığında ise her yıl ortalama 110 ton gümüş ithalatı yapmışız.

2001 yılı itibarıyla altın ve gümüş fiyatlarında sürekli artış yaşanıyor. Bu artış bugün de devam ediyor. Yine aynı şekilde gümüş fiyatlarında da sürekli bir artış var. Özellikle küresel kriz dönemi olan 2008-2009 yılları arasında altının güvenli liman olma özelliği nedeniyle altına dayalı yatırım talebinde büyük bir artış gerçekleşti. Günümüzde yükselen fiyatlar nedeniyle altına talep geriledi. Altın fiyatlarında artış görülmesinin nedenleri arasında düşük küresel faiz oranları, parasal genişleme politikaları ve Avrupa ekonomilerinde hakim olan belirsizlik sayılabilir.

MTA verilerine göre Türkiye’de maden rezervleri incelendiğinde 700 ton altın rezervi, 6 bin 62 ton gümüş rezervi bulunuyor.1989 yılında keşfedilen Bergama Ovacık Madeni’nde 2001 yılında ilk altın madeni üretime geçerek, kuyumculuk sanayisine yeni bir soluk getirdi. 2002 yılında Manisa Salihli Sart Plaser, 2006 yılında Uşak Kışladağ, 2009 yılında Gümüşhane Mastra, 2010 yılında Erzincan Çöpler, 2011 yılında Eskişehir Kaymaz ve İzmir Efemçukuru, 2012 yılında ise Niğde Tepeköy altın madenleri işletmeye geçerek, sektörün büyümesinde ön ayak oldular. Kayseri, Bilecik, Çanakkale, Sivas, Ağrı, Bursa, Konya, Yozgat, Ordu, Malatya ve Erzurum da ilerleyen yıllarda açılması planlanan altın maden işletmeler olarak biliniyor.  Türkiye’nin tek gümüş maden yatağını ise Kütahya-Gümüşköy’de bulunan maden yatağı oluşturuyor.

Türkiye’nin kuyumculuk alanındaki gelişiminde kendi rezervlerini kullanması çok önemli… Bu rezervlerin doğaya zarar vermeden değerlendirilmesi de ayrıca dikkat edilmesi gereken bir başlık.

Dünya arenasında başarılarıyla isminden gerek tasarım gerekse üretim yapısıyla söz ettiren sektörün önümüzdeki günlerde daha hızlı büyüyeceğini göreceğiz.