KUR DALGALANMASINI GİRDİ TEDARİK GÜVENCESİYLE AŞACAKLAR

 

Kimya sanayi, Türkiye’de ihracatın lokomotif sektörlerinden biri… Sektörde 424’ü yabancı sermaye ortaklı olmak üzere 10 binin üzerinde firma bulunuyor. Sektörün toplam istihdamı ise 500 bin civarında. Kimya sanayi, 3.5 trilyon Euro’luk dünya kimya pazarının yüzde 1’ne sahip konumda, yüzde 75 oranında ithal hammadde ile çalışıyor ve yüzde 1 oranında büyük ölçekli kimyasal üreticiye sahip.

Sektör, Eylül ayında gerçekleşen 1,5 milyar dolarlık ihracatla, otomotiv sektörünün ardından Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren 2. sektörü oldu. Kimya sanayinin 2018 yılı 9 aylık ihracatı ise 2017 yılı aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 12 milyar 821 milyon dolara ulaştı. Bu dönemde en çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler Almanya, ABD, Mısır, İspanya, Irak, İtalya, İngiltere, Hollanda, Yunanistan ve Çin olarak sıralandı.

Kimya Sanayi Platformu(KSP) Başkanı, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Eurotec Mühendislik Plastikleri Yönetim Kurulu Üyesi Reha Gür, bu hafta TİCARET SOHBETLERİ köşemin konuğu oldu.Reha_Gur-1

Reha Gür ile sektörün ihracat potansiyelini, dışa bağımlılığın nasıl azaltılabileceği ve katma değerli ürünlere geçişsin neden çok önemli olduğu, ithal bağımlı sektörlerde TL’ye geçiş sürecini bütün yönleriyle konuştuk.

 

Sektörünüz 2017’yi nasıl geçirdi?

2017 yılı kimya sektörü açısından 2016 yılının yaralarının sarıldığı bir yıl oldu. Sektörümüz 2016 yılında yaşanan duraklamaya hızlı bir reaksiyon vermiş 2017 yılını yüzde15,8 gibi rekor bir ihracat artışıyla kapattı.

 

2018 yılı sektörünüz için nasıl geçiyor? Bu yıl içinde en son verilere göre ne kadarlık bir büyüme gösterdiniz? Bu büyümede ne etkili oldu?

 

2018 yılında ciroda TL bazında yüzde 22 civarında bir büyüme bekliyoruz. Bu büyümede ihracattaki yüzde 8’lik artışın etkisi olduğu gibi yıl içerisinde yaşanan döviz hareketliliği de etkili oldu.

 

Sektörünüzün cirosal büyüklüğünü son 5 yıl itibariyle değerlendirdiğimizde nasıl bir tablo ile karşılaşıyoruz? Bu yılsonunda ne kadarlık bir büyüme öngörüyorsunuz?

 

Kimya sektörünün büyüklüğü incelendiğinde 2014 yılında 109,8 milyar TL olan sektör cirosunun izleyen yıllarda sırasıyla 116,9 milyar, 121,3 milyar ve 2017 yılı itibariyle de 128,6 milyar TL’ye ulaştı. 2018 yılında ise sektör cirosunun 157,7 milyar TL’ye ulaşmasını bekliyoruz.

 

Sektörünüzün ihracat gelişimini yorumlamanızı istesem… 2018 sonunda ihracatın ne kadar büyümüş olmasını öngörüyorsunuz?

2014 yılında 17,8 milyar $’a ulaşan kimya sektör ihracatı sonraki iki yıl düşüş yaşayarak 2015’te 15,4 milyar $’a ve 2016’da 13,9 milyar $’a geriledi. Sonrasında gerek ülkede gerekse sektörümüzde yaşanan toparlanma dönemi ile birlikte ise sektör ihracatı 2017’da 16,1 milyar $’a yükseldi. İhracatta yaşanan söz konusu artışın 2018 yılında da devam ettiğini gözlemliyoruz. İhracatta yaşanan bu olumlu havanın devam etmesi durumunda 2018 yılı ihracatının yüzde 8 artışla 17,4 milyar $’a ulaşmasını bekliyoruz.

 

Sektörünüzün son dönemdeki en önemli artı ve eksileri neler? 2019’da odaklanacağınız en önemli konu başlıkları neler olacak?

Sektörü son dönemde en olumsuz etkileyen etmen döviz kurunda yaşanan dalgalanma oldu. Bu dönemde ihracat ağırlıklı çalışan firmalarımız kurlarda yaşanan dalgalanmadan daha az etkilenirken, yoğun olarak iç pazar çalışan firmalarının oldukça olumsuz etkilendi. Önümüzdeki dönemde de sektörün girdi tedarikinin güvenceye alınarak kur dalgalanmalarının etkisini minimuma indirmek birinci önceliğimiz olacak.

 

Sektörünüzün önümüzdeki 5 yılda hedeflerinde neler var?

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da kimya sektörünü gerek katma değer, gerekse istihdam yaratma rolünü gözeterek stratejik öncelikli sektörler arasında en önde gelen sektörlerden biri olarak belirlemesi ile birlikte sektörün atılımının hızlanacağını düşünüyorum. Bu yıl içerisinde açıklanan proje bazlı teşvik sistemi kapsamına alınan yatırımlarda da kimya sektörüne verilen değer bir kez daha göz önüne serilmiştir. Önümüzdeki dönemde bu projelerin hayata geçmesiyle sektörün zayıf karnı olan ithalat bağımlılığının azalması ve sektörün katma değeri daha yüksek ürünlere geçişinin sağlanmasını umuyoruz.

 

Dünya genelinde son dönemde yaşanan ticaret savaşları pek çok ülkenin ekonomisine olumsuz etki ediyor. Hammaddede ithalata bağlı bir sektörsünüz, dövizdeki artış ve dalgalanmalar sizi nasıl etkiliyor?

Petrokimyaya dayalı ithalat söz konusu olduğu için ticaret savaşlarından önemli derecede etkilenmeyeceği, bununla birlikte ambargo, petrol fiyatlarındaki artış gibi konulardan etkilenme söz konusu olacak.

Üretimi yaklaşık yüzde 70 oranında ithalata bağımlı bir sektör olarak döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalardan en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyoruz. Her ne kadar TL’nin değer kaybı kısa vadede ihracat pazarlarında rekabet gücümüzü arttırıyor olsa da özellikle yoğun olarak yurtiçine çalışan firmalarımızı zorlamaktadır.

Sektörde yerli, yabancı, yerli-yabancı kaç firma var, ne kadar kişi istihdam ediliyor? Sizin için önemli Pazar ülkeler hangileri, yeni hedef Pazar ülkeleriniz var mı?

Sektörde yer alan toplam firma sayısı 10 binin üzerinde, sektörün toplam istihdamı ise yaklaşık 500 bin. Bu firmaların 424’ü yabancı sermaye ortaklı firmalardır. AB ülkeleri, ABD, Kuzey Afrika ve Ortadoğu gibi önde gelen pazarlarımız önemini korumakla birlikte pazar çeşitlendirmesine gitmenin de her gün önem kazandığı bir dönemdeyiz.

Ülkemiz kimya sanayinde hangi sektörler daha öne çıkıyor? Hangi alanlara daha çok yatırım yapılmalı? Sektör olarak AR-GE ve girişimciliğe(start-up) nasıl bakıyorsunuz?

 

Kimya sektörü içerisinde gerek ciro gerekse ihracat rakamları bakımından en önde gelen sektör plastik sektörü olup, bunu ise sırasıyla mineral yağlar ve yakıtlar, anorganik kimyasallar, kauçuk, uçucu yağlar ve kozmetikler, eczacılık ürünleri, boyalar, organik kimyasallar ve diğer sektörler gelmektedir. Plastik sektörü toplam kimya sektörünün yaklaşık yüzde35’ini oluşturmakta. Kimya sektörünün tamamında gözlemlenen girdi de ithal bağımlılığı azaltacak alanlara yatırım yapılarak bu katma değerin ülkemizde kalması sağlanmalı. Ayrıca sektörün en önemli ihtiyaçlarından olan nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzere gerek meslek liselerinin gerekse üniversitelerin altyapısı güçlendirilmeli. Kimya sektörü gibi Ar-Ge faaliyetini yoğun olarak sürdüren sektörlerde nitelikli eleman ihtiyacı daha da öne çıkmakta. Bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı 987 Ar-Ge merkezinin yüzde 12’si doğrudan kimya sektörüne hizmet etmekte. Kimya sektörünün girdi sağladığı sektörler düşünüldüğünde ise bu sayı çok daha yukarılara çıkmakta.