DİJİTAL DÖNÜŞÜME “YAPAY ZEKA” ETKİSİ

GÜNDEME DAİR…

Önümüzdeki günlerde yapay zeka teknolojileri hayatın her alanında daha

fazla yer alacak.

Yapay zeka küresel pazarı gelecek yıl 12,5 milyar dolar büyüklüğe

ulaşacağı tahmin ediliyor. Dijital projelerin yüzde 40′ının yapay zeka

tabanlı olması öngörülüyor.

2005-2015 yıllarında dünya gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde

11-15′inin dijital ekonomiden kaynaklandı. 2025 itibariyle bu rakamın

yüzde 24′e ulaşacağını tahmin ediliyor.

Bulut teknolojiler, yapay zeka, nesnelerin interneti, sürücüsüz

araçlar ve ileri seviye robotik alanlarının gelecek yıllarda daha da

önem kazanacak. Bu da gösteriyor ki 2025-2030 yıllarında, yapay zeka

alanında lider ülkeler çok daha güçlü olacak. Bu liderliklerini özel

sektörle birlikte yapacaklar.

Öte yandan yapay zekâ harcamaları 2021′de 52 milyar doları bulacağı

öngörülüyor.

Gelecek dönemde kamu hizmetlerinin yapay zeka ekseninde

şekilleneceğini ve vatandaşlara bire bir ihtiyaç odaklı hizmetler

sağlanacak.

Sektörün kanaat önderleri; yapay zeka teknolojisindeki büyümenin bu

yıldan itibaren yüzde 54 olacağında ve 2021′de bu alandaki tahmini

harcamaların 52 milyar dolar seviyesine ulaşacağında birleşiyorlar.

Özellikle perakende, bankacılık, ulaşım ve sağlık alanlarında yapay

zekânın etkili olacağı aşikar. Öyle ki;  2020′li yıllarda sadece

ulaşım sektöründe yapay zekânın 350 milyar dolarlık bir potansiyeli

var. 2021′e gelindiğinde yapay zekânın dijital dönüşümdeki payı yüzde

75′lere varacağı öngörülüyor.

İşte bütün bunlar olurken bazı hizmetler diğerlerinden bir adım öne

çıkıyor. Bunların başında da ‘bulut’ hizmetler geliyor.

Bugün Türkiye’de yaklaşık 766 milyon dolarlık yazılım ve bulut

pazarının bulunduğunu görüyoruz.  Gidecek yolumuz var ama büyük de bir

potansiyel karşımızda duruyor.  Şirketlerin bu teknolojilere ve yeni

çözüm yollarını bulma eğilimi, bu alandaki gelişmeleri daha da

tetikleyecek.

Bu treni de kaçırmamak dileğiyle