SEDA GÖK-ANKARA
Yalıtım sektöründe tüm stratejilerin etkili olarak ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla Enerji Verimliliği Ajansı’nın yapılandırılması öneriliyor.
Türkiye’de toplam enerjinin yüzde 40’ının yapılarda kullanılıyor.
Yapılar doğru tasarlandığı takdirde Türkiye ekonomisine yılda 12-15 milyar dolar tutarında katkı sağlanması mümkün. Bugün Türkiye’de yalıtım ihtiyacı olan yaklaşık 17 milyon adet konut bulunuyor. Türkiye, enerji ihtiyacının yüzde 70’ini yurtdışından karşılıyor. Bugün ülkemizde yapılması gereken, mevcut binalarımızı eski hallerinden kurtarmak gerekiyor. Bunun için getirilen düzenlemeler ile 1 Ocak 2011′den sonra yalıtımı olmayan herhangi bir binanın ruhsat alması mümkün değil. Dünya genelinde, enerji yönetimi ile ilgili EN 16001 ve ISO 50001 olmak üzere iki standart bulunuyor.
EN 16001 standardı 2009 yılında, ISO 50001 ise 2012 yılında yürürlüğe girdi.
Geçiş döneminin ardından EN 16001’in yerini ISO 50001′in alacak.
Bu ve benzeri geliştirilecek standartların yaygınlaşması ile enerji verimliliğinin izlemesi ve doğrulama uygulamalarının sürekliliği sağlanabilecek.
SEKTÖR EYLEM PLANI İSTİYOR
Sektör, Türkiye’de derhal Enerji Verimliliği Eylem Planı oluşturulmasını istiyor.
Ayrıca enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji teknolojileri ile ilgili araştırma-geliştirme faaliyetlerinin teşviki gerekiyor. Bina stoku, enerji tasarruf potansiyelleri, enerji performans değerlendirmeleri gibi alanlarda, veri bankalarıyla ölçme-değerlendirme sistemlerinin oluşturulması önemli bir adım olacak. Yeni ve mevcut binalarda Enerji Kimlik Performansı hesaplama yöntemlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekliliği bulunuyor.
Öte yandan tüm stratejilerin etkili olarak ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla Enerji Verimliliği Ajansı’nın yapılandırılması bir ihtiyaç olarak görülüyor.
Gerek iç pazarda gerekse global pazarlarda sektörünün rekabet gücünün artması için akıllı ve enerji verimli binaların inşası, daha iyi yalıtım malzemelerinin geliştirilmesi, enerji verimli ısıtma-soğutma sistemlerinin kullanılması, güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından daha etkin şekilde faydalanılmasının artık bir gereklilik olarak görülüyor.
Yeni teknolojilere yapılacak yatırımların üretim maliyetlerini düşürmesi ve farklılaşan müşteri taleplerini karşılaması açısından önemli olduğuna dikkat çekiliyor.
Müşavir-Müteahhit-İnşaat Malzemesi üreticileri üçgeninde, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında iş birliklerini geliştirecek projelerin hazırlanması gerektiğinde birleşen sektör temsilcileri, bu sayede yurtiçi ve yurtdışı tüm inşaat projelerinde, yerli sanayi ürünlerinin kullanım oranlarını artırmayı amaçladıklarını söylüyorlar.