İPLİKÇİNİN GÜNDEMİ; ‘KATMA DEĞER’ VE TEKNİK TEKSTİL

GÜNDEME DAİR…

 

SEDA GÖK

 

Türkiye, küresel iplik ihracatında yüzde 3.4 payı ve 1.6 milyar dolarlık ihracat değeri ile sekizinci sırada yer alıyor. Türkiye’nin tekstil ürünleri ihracatının ise yüzde 17’lik payı iplik sektörüne ait. Üretilen 2.6 milyon ton ipliğin yüzde 85’i iç pazarda kullanılırken, geri kalanı ihraç ediliyor. Geçen yıl küçük de olsa ihracatta gerileme yaşayan sektör, yılı 1.3 milyar dolarlık ihracat ile kapattı.  İhracattaki gerilemede yakın coğrafyada yaşanan gerilim de etkili oldu. Bu yılın ilk 7 ayında ise pazarda geçen yıla göre daha iyi bir sezon yaşanıyor.

 

TİM verilerine göre 2016 yılının ilk 10 aylık döneminde sektörde 410 bin tonluk ihracat yapıldı.  Aynı dönemde 1 milyon tonluk iplik ithalatı gerçekleştirdi. İthalatta bir önceki yıla göre yüzde 9’luk artış yaşandı. Rusya ile yaşanılan ambargo sorununun ortadan kalkması, İran gibi alternatif pazarlar ve katma değerli ürün gruplarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranının orta vadede artacağı tahmin ediliyor.

 

İplik ihracatında 2016 yılında 169 milyon dolar ihracat değeri ile en fazla ihracat yapılan ülke İtalya oldu. İtalya’nın ardından ikinci sırada 102 milyon dolarla Belçika ve yaklaşık 100 milyon dolarla İngiltere üçüncü sırada geliyor. Bu üç ülkenin iplik ihracatı içindeki payı yüzde 28 seviyesinde. Burada en önemli husus Avrupa Birliği ülkelerine yapılan iplik ihracatının katma değerli ürünlerden oluşması.

 

Aynı dönemde Türkiye iplik ithalatı bir önceki döneme göre yüzde 9 artarak, 2.6 milyar dolar değerinde gerçekleşti. Çin, Hindistan ve Endonezya’dan yapılan iplik ithalatının toplam ithalattan yüzde 51.5’lik pay aldığı görülüyor.

 

İplik hammaddesinde önceki yıllarda pamuk ipliği üretimi ön planda idi. 2014 yılı sonu itibarıyla pamuk ipliği üretimi ve suni sentetik iplik üretimi oranı aynı seviyeye ulaştı. Türkiye’nin pamuk ipliği üretimi toplam iplik üretiminin yüzde 52’sini oluşturuyor. Öte yandan teknik tekstil sektöründe de artan üretim, yeni yatırım ihtiyaçlarını ortaya koyuyor. Ancak son yıllarda suni-sentetik iplik sektörüne yönelik yatırımlarda artış yaşanıyor.

 

Şirketler özellikle teknik tekstil üretimine yönelik elyaf ve iplik üretimine yönelik yatırım yapmak istiyor.  Teknik tekstilin, sektörde büyüme potansiyeli en yüksek alan arasında bulunuyor. Bu alana yönelik verilecek her türlü desteğin katma değerli ürün ve ihracat olarak geri döneceği aşikar.

 

Ancak Türkiye’de 1990 yılında 1 milyon ton pamuk üretimi gerçekleştirirken, bugün bu rakam 650 bin tonlara düştü. Bizim pamuk ihtiyacımız  ise tahmini 1.3 milyon ton. Üretimdeki açık ise ürettiği kadar pamuk ithal eden bir yapıyı beraberinde getiriyor. İplik sektörünün hammaddesi olan pamuğun dışa bağımlılığını azaltmak adına pamuk üretimi artırılmasına yönelik destek ve teşviklerin yükseltilmesi gerekiyor.

 

Öte yandan kumaş ve nihai tekstil ürünleri ithalatında ilave gümrük vergileri ile korunmasına rağmen iplik sektörünün herhangi bir korunma önlemi uygulandığı görülüyor.

 

Özellikle pamuk ipliği ve suni sentetik ipliklerde artan ithalat ve haksız rekabet baskısı yurt genelinde kayda değer yatırımlar ile kurulmuş üretim tesislerinin zor günler yaşamasına neden oluyor. Bu nedenlerle de üretime ara verenlerin olması sektörde üzüntü ile karşılanıyor.