ÇOCUK İŞÇİLİĞİ HAYAT HIRSIZLIĞIDIR!

SEDA GÖK

GÜNDEME DAİR…

Çocuk işçiliği de aslında başka bir istismar şekli!… Çalışmak zorunda kalan çocuklar okula gitmiyor, temel eğitim alamıyorlar. Geleceklerini kaybediyorlar. Bu süreçte zihinsel bedensel gelişimleri olumsuz etkileniyor. Bir anlamda küçücük hayatların, büyük geleceklerin, küçücük bedenlerden çalınmasını yaşıyoruz. Çocuk işçiliğini önlemenin yapısal çözümü ise öncelikle eğitime önem vermekten geçiyor.

2018 yılı bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını gördük. Elbette bu rakam ekonomideki büyümeye paralel olarak daha da yukarı çekilecektir. Ancak sorunun en önemli kaynaklarından biri; aslında ebeveyn işsizliği…

2012 yılından beri ülkemizde bulunan Suriyeli sayısı bugün 3,5 milyonu geçmiş durumda. Bunların yaklaşık 1 milyon 200 bini 5-18 yaş grubundaki çocuklardan oluşuyor. Türkiye olarak sadece kendi çocuklarımıza değil bölgesindeki tüm çocuklara sahip çıkma mücadelesi veriyoruz.

Bugün bu mücadelesi ile Türkiye, 2006 yılında ILO tarafından çocuk işçiliği ile mücadelede dünyada model ülke olarak gösterilmiş durumda. Bu başarıyı daha da yukarılara taşımak önemli. İşte bu noktada kamu, özel sektör ve sivil toplumun çocuk işçiliğine karşı tek yürek olması çok kıymetli…

2023 hedeflerimiz doğrultusunda çocuk işçiliğinin önlenmesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı (2017-2023) geçtiğimiz günlerde Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Genelge ile 2018 yılı ‘Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” ilan edildi.

2018 yılının Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı ilan edilmesinin ardından 7 politika başlığı altında 19 strateji ve 88 tedbirin yer aldığı çalışmalar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordinasyonunda; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ortaklığı; Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle hayata geçirilecek.

İnanıyorum ki; bu birliktelik sayesinde çocuk işçiliğini önleme noktasında daha büyük ilerlemeler kaydedeceğiz.

Öte yandan Kalkınma Bakanlığı, 11. Kalkınma Planı çalışmaları kapsamında “Çocuk ve Gençlik Özel İhtisas Komisyonunu” oluşturdu ve çocuk işçiliğini ayrı bir başlık olarak ele aldı.

2010-2013 yılları arasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın yürüttüğü ‘Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilme Projesi’yle (METİP) yaklaşık 100 milyon lira harcama yapılmış ve 328 bin kişiye ulaşılmış. Bu projenin ikinci etabı da yatırım programına konuldu. Belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının hazırladıkları projeler valiliklerin onayıyla destekleniyor. Kalkınma Bakanlığı, ilave ödenek istenmesi halinde bu ödeneği verebilecek. Tüm bu projelerin, mevsimlik gezici, geçici tarım işlerinde çalışan ailelerin ve özellikle çocukların yaşam kalitesinin artırılması hedefleniyor.

Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı’nın güncellenmesi ülke açısından umut verici bir gelişme…

Çünkü Program uygulamasında; gezici ve geçici tarım işçilerinin çocuklarının yanı sıra sokaktaki, sanayi ve hizmet sektörlerindeki çocuklara da odaklanılması önemli. Çocuk işçiliği sorunu, çok sektörlü, çok taraflı çalışmalar ile yerel ve ulusal düzeyde koordinasyonu gerektiriyor. İşte bu nedenle, 2018’in ‘Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” ilan edilmesini önemsiyor ve “Çocuklarımızın geleceğini çalmayalım” diyorum.