Bu hikaye Neslihan Kılıç Hacıalioğlu’nun profesyonel iş hayatına atıldığı günlerde istediği gibi bir laptop çantası bulamaması ile başlamış.

Kendisi için şık bir laptop çantası arayışına giren ve bulamayınca da çantayı yurtdışından getirten Hacıalioğlu, piyasadaki eksikliği fark edip bunu bir iş modeli haline dönüştürür.

Laptop çantaları ile özdeşleyen düz, siyah ve polyester üçlemesini kıran Hacıalioğlu,  BloominBag sayesinde bu kavramların yerini mutlu, şık ve çevre dostu çantalara bırakmasını sağlar.

‘Çiçek açan çantalar’ anlamına gelen BloominBag’in bugün 1.5 yıllık bir marka olmasına rağmen dünya genelinde 5 bin laptopu koruduğunu ve şıklığı tamamladığını anlatan Hacıalioğlu, yeni ürün çeşitlerini de önümüzdeki günlerde piyasaya sunmaya hazırlandıklarını söylüyor.

“Hedefim; birçok başarılı kadın ile birlikte, kaliteli ve mutlu çantalar üreterek BloominBag’i bir dünya markası haline getirmek” diyen Hacıalioğlu’nun girişim hikâyesi üzerinden Türkiye pazarına ışık tuttuk.

 

 -Sizi tanıyabilir miyiz?

Doğma-büyüme Ankaralıyım. 1998 yılında Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra İstanbul’a yerleşerek kurumsal şirketlerin finans, satış-pazarlama ve marka yönetimi bölümlerinde çalıştım. 10 yıllık kurumsal iş dünyası tecrübemden sonra kendi işimi kurma isteğimle önce sağlık ve güzellik üzerine bir e-ticaret sitesi açtım sonra da devamında BloominBag geldi.

-BloominBag’i 2016 yılında kurdunuz. Markanın felsefesinde ‘Hayatımıza çiçek açma kültürü’ var. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?

Kurumsal hayatta çalışan, özellikle müşteri görüşmeleri, toplantıları yoğun olan kadınlar çok şık giyiniyor. Ben de uzun dönem o kadınlardan biri olarak çalıştım, tüm o koşturmacada ne olursa olsun şıklığınızdan ve ayakkabı-çanta uyumunuzdan ödün vermiyorsunuz ve bu doğrultuda hatrı sayılır bütçeler harcıyorsunuz, fakat gel gelelim laptop çantanız şirketlerin sizlere verdiği hepsi bir örnek düz siyah polyester laptop çantaları!

Bu çantaların o kadar şık kadınların estetiğini bozduğunu ve hiç yakışmadığını düşündüm. Ve kendim için şık bir laptop çantası arayışına girdim. Şaşırtıcı bir şekilde Türkiye’deki tüm laptop çantalarının polyester, koyu renk ve erkeksi modeller olduğunu gördüm. Sonunda aradığım çantayı yurtdışından getirttim. Bu ihtiyaç ve piyasadaki eksiklik o günlerde kafamda bu iş modelinin canlanmasına yol açtı.

-Markanın gelişim hikâyesini anlatır mısınız?

Markamızın lansmanını yapar yapmaz ürünlerimiz Kanyon’da butik bir teknoloji mağazası tarafından beğenildi(NJOY) ve çantalarımız orada satılmaya başladı. Henüz birkaç ay geçmişti ki, Türkiye’nin en büyük telekomünikasyon/iletişim firmalarından biri olan Turkcell ürünlerimizin satışını mağazalarında ve web sitesinde yapmak istedi ve onlarla anlaştık.

Bu şirket ile başladıktan 3 ay sonra da bu sefer Türkiye’nin en büyük müzik, kitap ve kırtasiye mağazalar zinciri olan D&R ile görüşmeye başladık ve onlarla da anlaşarak Türkiye genelinde bir satış ağına yayıldık.

-KOSGEB kredilerinden yararlandınız. Bunun artıları neler oldu?

Evet, KOSGEB kredilerinden yararlandım, işi kurduğunuz ilk aşamada hele de bizim gibi üretim yapan bir iş kurmuşsanız giderleriniz çok yüksek ve bunun karşılığında uzun bir süre kazancınız çok az oluyor.

İşinizi yapabilmeniz için ilk etapta gerekli olan teçhizat ve giderlerin KOSGEB tarafından karşılanması sırtınızdan büyük bir yük alıyor.

-Bugün kaç bayan sizin sayenizde ‘çiçek açtı’? Dünya genelinde kaç tane çantanız kullanılıyor?

Ana ürünümüz laptop çantaları, bu yüzden özellikle iş hayatını monotonluktan kurtararak renklendirmek, hayatımıza çiçeklerin canlılığını getirmek üzere yola çıktık. Henüz 1,5 yıllık bir marka olmamıza rağmen dünya genelinde 5 bine yakın çantamız kullanılıyor.

-Markalaşma sürecinde yaşadığınız sıkıntılar neler oldu?

Markalaşma çok uzun soluklu bir süreç, biz de daha yolun başındayız. Sektörümüzde markalaşmış özellikle uluslararası firmalar ile rekabet etmek her anlamda çok zor fakat biz de onların yapamadıklarını yaparak fark yaratmaya çalışıyoruz. Örneğin, onların kullanmadıkları mevsimine göre %100 pamuklu ya da kaşmir/yün gibi değerli kumaşlarla üretim yaparak antikanserojen boyalarla özel baskılar yapıyoruz.

-İş hayatındaki kadının giyiminde gördüğünüz artılar ve eksiler neler? Aksesuar kullanma kültüründe ne konumdayız?

İş hayatında kadınların çok şık giyindiğini, giydiğini kendisine yakıştırdığını ve tamamlayıcı birçok aksesuarı kullanmakta da cesur ve zevkli olduğunu düşünüyorum.

-Kurumsal hayatta ciddi bir tecrübeniz var. Buradaki tecrübeyi markaya nasıl yansıttınız?

İşletme eğitimi aldım ve kurumsal hayatta da finans, satış-pazarlama ve marka yönetimi bölümlerinde çalıştım. Tüm bu bilgi ve tecrübelerin toplamı kendi işimi kurduğumda benim için çok değerli oldular. Bana çoğu zaman ‘bir marka nasıl yaratılır, ya da şöyle bir marka yaratmak istiyorum ne yapmalıyım’ gibi sorular geliyor, bunun tek bir cevabı yok, tüm bu alanlardaki tecrübeler bir marka yaratmak için olmazsa olmaz gereklilikler.

-Türk kadınının sıradanlıktan sıyrılması için önerileriniz neler?

Türk kadınlarının çok yaratıcı ve zeki olduğunu düşünüyorum. İnanılmaz bir bilgi çağında yaşıyoruz, istediğimiz her türlü bilgi elimizin altında ve saniyeler içinde ulaşabiliyoruz. Bu sebeple farklı bir şeyler yapmak isteyen kadınlara önerim öncelikle çok iyi araştırmaları ve sonra da çok çalışmaları. Bu ikisini yaptıktan sonra ortaya fark yaratan işler çıkacağına eminim.

-Laptop çantasıyla başlayan hikâyede bugün farklı ürün çeşitleri var? Yeni ürünleriniz piyasaya girecek mi?

Evet çok doğru, laptop çantası ile başlayan hikayede bugün sırt çantası, omuz çantası, çapraz askılı postacı çantaları, makyaj çantaları, kalem kutular, tablet kılıfları gibi birçok farklı ürün çeşidimiz var ve her geçen gün ürün gamımız büyüyor. Çanta kadınlar için önemli bir moda ikonu, biz de kendi çizgimizi koruyarak çeşitlerimizi modaya göre şekillendiriyoruz.

-Tasarım konusunda destek alıyor musunuz? Tasarımlarınızda nelerden ilham alıyorsunuz?

Tasarım desteği almıyoruz, tüm tasarımları bizzat kendim yapıyorum. Tasarımlarımda sonu gelmeyen araştırma ve gözlemlerim bana yol gösteriyor. Bugün artık oturduğumuz yerden canlı olarak Paris/Londra/Milano moda haftalarını canlı olarak izleyip çok önemli tasarımcıların ürünlerini dünya lansmanları ile aynı anda görebiliyoruz. Bu bakış açısını BloominBag’in ana çizgisi ile birleştirince ortaya şık ve mutlu çantalar çıkıyor.

-Bu markayı başka ürün gruplarında görmek mümkün olacak mı?

Ana ürün grubumuz her zaman çanta olacak, çanta o kadar hayatın merkezinde bir ürün ki onun etrafında birçok tamamlayıcı ürün yaratılabiliyor, önümüzdeki dönemlerde farklı ürün gruplarında bizim de sürprizlerimiz olabilir.

-İhracat yapıyorsunuz. Dünya genelinde bu alanda nasıl bir hedef belirlediniz?

Evet, ihracat yapıyoruz ve farklı ülkelerden çantalarımız için birçok teklif geliyor, ihracatta emin adımlarla yürümek istiyoruz bu sebeple büyük bir partnerle görüşmelerimiz sürüyor, kısa süre içerisinde çok güzel bir işbirlikteliği açıklayabiliriz.

-Kadın bir girişimci olarak yaşadığınız sorunlar neler oldu?

Her ne kadar dikiş denildiğinde akla ilk kadınlar gelse de çanta üretim işindeki atölyeler/fabrikalar/kumaşçılar/dericiler/malzemeciler maalesef ki çok erkek egemen bir alan. Bu sektörde iş sahibi bir kadın olmasına ilk etapta şaşırıyorlar fakat çalışmaya başladıktan sonra alışıyorlar.

Ayrıca üretim/moda/perakende/mağazacılık/satış&pazarlama/e-ticaret/finansman yönetimi gibi birçok alanda her daim aksilikler çıkabiliyor, biz kadınlar bazen bu zorluklarda duygularımıza yenik düşebiliyoruz ama başarının sırrının biraz da çelik gibi kuvvetli sinirlere sahip olabilmekten geçtiğini, zorluklarda pes etmememiz gerektiğini unutmamalıyız.

-Hedeflerinizi anlatır mısınız?

Hedefim; birçok başarılı kadın ile birlikte, kaliteli ve mutlu çantalar üreterek BloominBag’i bir dünya markası haline getirmek.

-Eklemek istedikleriniz…

BloominBag’i tanımak için ayırdığınız vakte teşekkür ederim, bize isteyenler web sitemiz olan www.BloominBag.com ‘dan, BloominBag ismiyle tüm sosyal medya hesaplarımızdan veya info@BloominBag.com’dan ulaşabilir.