GENÇ TASARIMCI VE MARKALARA ‘SİMYACI’ OLDULAR

 

 

seda gök-banuberkant kocakaya

 

Banu ve Berkant Kocakaya… Onlar tekstil sektöründe 20 yılı geride bıraktılar. Kocakaya Çifti, Utopian markası ile Türk kadınının uygun fiyat ile tasarım ürünlere ulaşmasını sağlıyor. Ankara’da başlayan hikâye, bugün İstanbul ve Bursa’da devam ediyor. Önümüzdeki günlerde bu şehirlerin sayısı artacak. Ancak onları diğerlerinden ayıran en önemli özellik, genç tasarımcı ve markaların perakende sektörüne girmelerini sağlayan iş modeli ile hizmet veriyor olmaları…

Genç tasarımcıları keşfeden onların ürünlerini koleksiyonlarına dâhil eden Kocakaya Çifti, ayrıca Utopian markası ile birlikte büyük montanlı dükkânlarda bugüne kadar perakende sektörüne girmemiş Türk markalarını da girişimci yapmaya hazırlanıyor. Kocakaya Çifti, bu sistemi yine ilk olarak Ankara’da uygulamayı planlıyor.

Türk kadınının “Pişti” olmadan dolabında olmayı hedefleyen Kocakaya Çifti, büyük reklam bütçelerini ürün fiyatına yansıtmak yerine ‘Fısıltı Gazetesi’ ile emin adımlarla ilerliyor.

Utopian markası ile hizmet veren BK Marka Mağazacılık Tasarım Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Berkant Kocakaya ve Genel Müdürü Banu Kocakaya’nın başarı öyküleri üzerinden Türkiye’deki tekstil sektörünün mevcut durumu, tasarım konusunda geldiğimiz nokta ve 2017-2018 kış dönemindeki trendlere ışık tuttuk.

Utopian markasının kuruluş hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?

Berkant Kocakaya: Eşim ve ben tekstil sektöründe 20 yılı geride bıraktık. Amatör başladığımız süreçte bugün profesyonelce hizmet veriyoruz. Yıllarca Boyner Grubu’nun operasyonlarını yönettim.

4 yıl öncede kendi işimizi kurduk. Perakende danışmanlığı ile işe başladık. Sonra birkaç francihe süreci oldu. Bu süreçlerde musluğun başında olmak gerektiğini gördük. Kendi markamızı yaratmak istedik. Yılların getirdiği birikim ile Utopian’ın ilk mağazasını geçtiğimiz yıl Ekim ayında Ankara’daki Next Level Alışveriş Merkezi’nde açtık.

Banu Kocakaya:  Butik olarak başladığımız tasarım sürecine Türkiye’deki hızlı tüketime adapte olarak günü yaşayan kadını monte ettik. Tasarımlarda merkez odaklı başlamıştık. İlk yıl tasarımcımız merkezde idi. Geçtiğimiz yaz ayından itibaren dışardan tasarımcılardan da tasarım desteği alarak bu koleksiyonu özelleştirdik ve farklılaştırdık.

Günlük kullanıma yatkın, daha günün trendlerini anlatan bir sürece girdik. Şehirdeki kadınlarını anlatıyoruz. İş ve ofis ortamında kullanılabilecek ergonomide ürünlerin tasarımına öncelik verdik.

-Şu anda bünyenizde kaç tasarımcı var?

Berkant Kocakaya: 4 tasarımcıdan destek alıyoruz. Onların kapsül koleksiyonları var. Siz bunların içinden beğeniyorsunuz ve o da size özel bir koleksiyon hazırlıyor.

Genç tasarımcılara önem veriyoruz. İstanbul Moda Akademisi’nden birkaç arkadaşımız var. Yetenekli arkadaşları keşfediyoruz. Bu yaz, özel ipekli gruplarda bluz ve gömlekler ile aksesuarlarda onlarla çalıştık ve güzel sonuçlar ortaya çıktı.

Tasarımda şu dönemde merkez maliyetlerini minimumda tutmak ana amacımız. İçerde tasarımcı tutmuyoruz, dışardan destek almak bizi daha dinamik yapıyor. Eğer içinize kapanırsanız, dünyada ne olur bitiyor tam bilemiyorsunuz.  Dışardan alınan destek sizin vizyonunuzun gelişmesini de sağlıyor.

Neden Utopian markası? Bu markanın yaratıcısı kim?

Banu Kocakaya: Olmayanı yapmak istiyoruz. Bu felsefe ile yol çıktık. Farklıyız. Daha klasik gördüğünüz şeyler değil bizde farklı olanlar var.

Merkeziniz İstanbul’da ama siz ilk mağazanızı Ankara’da açtınız. Neden?

Berkant Kocakaya: Bizim merkezimiz İstanbul Bomonti’de… Ama yıllarca Ankara’da yaşadık ve burada büyüdük. İkinci mağazamızı Bomonti’de üçüncü mağazamız ise Bursa’da yeni açılan bir AVM’de müşterilerine hizmet veriyor.

-Sizin iş modelinizin farkı nedir?

Berkant Kocakaya: Bu iş modelini tabela bilinirliği güçlü büyük markalarında kullandığını görüyoruz. İçerideki ürün çeşidinde ne kadar güçlenirse, müşteriye o kadar güçlü bir şekilde seslenebiliyorlar. Bunu yapabilmelerinin sebebi de rekabet çok fazla. Bugün dünya devi markalar Türkiye’de hizmet veriyorlar. Onlar fabrikasyon üretimler yapıyorlar.

Bizim farkımız merkez maliyetlerini minimuma çekip, dışardan aldığımız tasarım hizmeti ve üretimi de taşerona vererek kendimize özel bir fiyat avantajı yakalamış olmamızdır. Bu fiyat gerilemesini müşterilerimiz de hissediyor.

Örneğin…

Berkant Kocakaya: Bir elbise bugünün koşullarında 400-500 TL satılırken, bizde 299 TL’ye bulmanız mümkün. Sınırlı sayıda ürünler bunlar. Sadece 4-5 seri üretimleri yapılıyor.

-Türk kadının tasarım algısı nasıl? En çok neleri arıyor? Tercihlerinde ön plana çıkan başlıklar neler?

Banu Kocakaya: Türk kadını tasarım ürün kullanmayı seviyor. Bunun için bir bütçe ayırıyor.  Çok fazla pişti olmak istemiyor.

-Ankaralıların tercihleri ve tekstildeki konumunu değerlendirir misiniz?

Berkant Kocakaya: Ankara’da yerleşik olarak yaşıyoruz. Bulunduğumuz AVM de hitap ettiğimiz kitleyi iyi temsil ediyor. Günün koşulları da burada açmamız için uygundu. O nedenle ilk olarak burayı tercih ettik.

Banu Kocakaya: İstanbul büyük bir deniz. Büyük bir Pazar ama Ankara gibi özel değil. Ankara daha özenli tercihlerinde. Bugün tabela değeri olan birçok markanın Ankara’ya özel bir yatırım yaptığını görüyoruz. İstanbul büyük bir Pazar gibi görünse de Ankara daha revaçta. Üretim konusunda ise İstanbul avantajlı.

Berkant Kocakaya: Türkiye tekstilde bir üs durumunda. Kendi yakın coğrafyasında çok avantajlı bir konuma sahip.

Büyüme planınız nasıl?

Berkant Kocakaya: Francise görüşmelerimiz var. Bunun dışında diğer bir modelimiz de metrekare olarak daha büyük operasyonlarda yani ortalama 700 metrekarelerde mağazalar açılabilir. Burada Utopian gene lokomotif marka olacak, bunun dışında 7-8 tane daha kadın giyimine yönelik markaların olduğu bir yapılanma.

Bu markalar bugüne kadar perakende de fazla olmayan isimler olacak. Bu alanı tercih edecek bir takım markalar var. Aslında bu markalar üretim kalitesi olarak Türkiye’de belli düzeyde olan markalardır. Ama perakendeye yönelmemişler. Bizim tecrübelerimizi naçizane onlara bu sistem ile yaşatacağız.

Bu uygulamayı da gene ilk Ankara’daki AVM’lerden birisinde başlatmayı planlıyoruz.  Türkiye’de kadın ve erkekte de belli sınırda markalar var. Bu nedenle de markalaşamıyorsunuz.

Birçok markanın kendi yapısı başkalarını barındırmıyor. O yüzden bu operasyon 100 metrekare yer açmaktansa daha büyük montanlı yerler açarak, bilinirliği ortaya çıkaracak bir yapıdır.

Utopian markasını başka hangi şehirlerde görebileceğiz?

Banu Kocakaya: Kayseri, Adana, Gaziantep ve İzmir’de görüştüğümüz yatırımcılar var. Bu konuda hızlı değil emin adımlarla ilerlemek istiyoruz. Bu bizim 3. sezonumuz. Gözlemlemek istiyoruz. Bunun için de en az 2-3 sezon daha geçmesi gerekiyor.

Dünyadaki trendlerin koleksiyona yansıması nasıl oluyor?

Berkant Kocakaya: Bizim yurtdışı seyahatlerimiz oluyor. Avrupa’yı baz alıyoruz. Çünkü asıl batıdaki trendler yön veriyor. Biz de tasarımlarımızı o yönde gerçekleştiriyoruz. Tasarımcınız size o vizyonu veriyor. 

-Büyük markalara baktığımızda bir yıl içinde artık daha küçük ölçekli koleksiyonlarla bazen 4 ayrı sezon ile kendilerini yenilediklerini görüyoruz. Daha uygun fiyata daha kısa aralıklarla tüketilen, tabi kalitesi de o oranda olan ürünlerin hâkimiyeti ile karşı karşıyayız. Böylesi bir ortamda tasarım ürünlerin geleceği nedir?

Berkant Kocakaya: Avrupa’da şöyle bir beklenti var. Yerel markaların tasarım boyutları ile ayakta alacağı söyleniyor. Müşteri alışkanlıkları artık bölündü.  Kimisi sizin dediğiniz gibi, kimisi ise tasarım ürün tercih edebiliyor.

Artık bir sokak modası var. Markalı çantayı alabilen bir kadın, gerektiğinde no-name bir Jean ya da bluz kullanabiliyor.  Bu süreç devam edecek. Bu belli bir dengede devam edecek.

Fiyat avantajını ne kadar iyi sunarsanız, müşteri sizi tercih edecektir.  Fiyat bizim için çok önemli. Bu nedenle biz reklam bütçemizi minimumda tutuyoruz ve bunu ürün maliyetine yansıtmamak amacımız. Fısıltı Gazetesi ile yol alıyoruz ve işe de yarıyor.

-Bu kış ne giyeceğiz? Trendler hakkında bilgi verir misiniz?

Banu Kocakaya: Çok renkli bir sezon var. Zümrüt yeşili, fuşya, oranje, siyah, beyaz… Desenleri çok fazla göreceğiz Geçtiğimiz yıllarda markalar sezonluk desenler yapardı. Şu anda düz bir şey yok. Herşey desenli. Form olarak ise geniş ve rahat kalıplar ön planda. Yün ve kaşmirler tercih ediliyor.

Berkant Kocakaya: Ankara’da kaç kadının gardırobunda olabiliriz, buna bakıyoruz. Pahalı olursanız bunu sınırlarsınız. Biz bütün kadınların Utopian giymesini hedefliyoruz.  Pişti olmaması, her yerde görülmeyen ürünleri ve markayı kullanması bizleri de mutlu edecek. Daha çok kadına ulaşmak arzusundayız.

Tasarımcı gençlerle iç içesiniz. Burada nasıl bir gerçeğimiz var? Avrupa ile karşılaştırdığımızda artılarımız ve eksileriniz neler?

Berkant Kocakaya: Son derece yetenekli tasarımcılarımız var. Kafalarında gelecek ile alakalı tasarım boyutta farklı materyalleri kullanmaya odaklandıklarını görüyoruz. Avrupa bir lokomotif. Buradan esinleniyorlar.  Kafandakini çiz deseniz ben yapamam bu bir yetenek. Tasarım konusunda dünya markaları yaratmamız gerekiyor. Tasarımcılarını ve tasarıma ağırlık veren markaların desteklenmesi, daha fazla desteklenmesi gerekiyor. Sadece ihracat desteği ile olmaz.

Eklemek istedikleriniz…

Berkant Kocakaya: Bursa’da mağazamız 27 Ağustos’ta açtık.  15 günde cironun yüzde 40 Arap turistler ve Bursa’da yaşayan Araplardan geldi. Bu bir farkındalık yarattı. Bu da Dubai başta olmak üzere Arap pazarında olabileceğimizi gösterdi.  Artık kadın içeriye girdiğinde ne istediğini analiz edebiliyoruz. Onları biz yönlendirebiliyoruz ve bundan da mutlu oluyorlar.  Bursa’da bu konuda ciddi bir talep ile karşılaştık.