DERİCİLER AVRUPA’DA “MARKA” AVINDA

 

SEDA GÖK-ERKAN ZANDAR

 

Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte İtalya başta olmak üzere İspanya, Portekiz ve Fransa’daki deri sektöründe faaliyet gösteren birçok marka satışa çıkarıldı.
Avrupa ve Rusya pazarında karşılığı olan bu markaların birçoğu üretimini durdurdu.
TİCARET Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulunan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Erkan Zandar, bu markaları sektöre kazandırmak için Türk firmalarının girişimlerde bulunduğunu söyledi. Zandar, bu markaları almak için hibe desteği talep ettiklerini belirterek, “Üretimler durmuş. Yeni kuşak da desteklemiyor. Çalıştıracak personel de bulamayınca markalarını satışa çıkarmışlar. Sürece ilişkin Ankara’daki ilgili kurumlara yazı yazdık. Yurtdışından marka satın almak üzerine bir tebliğ bulunuyor. Tebliğ “Bir markayı satın almak ile ilgili kredi alırsanız, bu kredinin belli bir puanını biz karşılarız” diyor. Bu tebliğ aslında ödeyeceğiniz faizin bir kısmını karşılıyor. Kademeli bir sistem yapılsın istedik. Krediyle uğraşmadan bu markaları Türkiye’ye katalım. Bu markaların etkisiyle de ihracatımızdaki katma değer oranın hemen yüzde 30-40 gibi artırabiliriz. Bu kadar basit bir katma değer artışını başka şekilde sağlayamazsınız. Hazırdaki 10 markayı Türkiye’ye getirsek çok iyi olur. Bunu hemen yapmalıyız. Ancak hibe içini başvurumuzu kabul etmediler. Krediyle ilgili puantajda düzenlemeye gideceklerini paylaştılar” diye konuştu.
EGELİLER İTALYANLARLA GÖRÜŞÜYOR

Egeli firmaların satın almalar konusunda İtalyan başta olmak üzere markalarla görüştüğünü ifade eden Zandar, bu alımlar için güç birliği yaptığını da kaydetti. Zandar, “Satışta olan 40’ın üzerinde firma var. Bunlar mağazalaşmış markalar değil üretici odaklı markalaşmış firmalar. İtalya’nın yanı sıra İspanya, Portekiz ve Fransa’da da benzer bir tablo var. Piyasada karşılığı olan çok marka var. Bunları Türkiye’ye kazandırmalıyız. Bu hibeyle güçleniriz. Çok büyük hibe de istemiyoruz. Bu alımlar çok büyük kazanım olur. Alımlar için sektörde güç birliği yapan oluşumlar var” diye konuştu.
AVRUPA İÇİN ÖNEMLİ BİR PAZAR OLDUK
Avrupa’da yaşanan resesyonun sektöre yansımalarını değerlendiren Zandar, “Biz bu süreçte, hala ayakkabının o kadar kolay üretilebilen bir ürün olmamasının avantajını yaşıyoruz. AB sınırları içindeki tüm kapasiteler kayboldu. İtalya ve İspanya da çok personel kaybetti. Yaşa bağlı olarak da işi bırakanlar var. Şu an AB sınırları içinde bu işi yapacak çok insan kalmadı. Dolayısıyla yakın coğrafyada AB’nin ürün alabileceği tek ülke Türkiye. Hindistan ve Çin seçenekleri de var ama Çin’i gidemiyorlar. Hindistan’daki ürün gamının kalitesi ortada. Hazır giyimde pazar seçeneği çok ama ayakkabı için bu sınırlı. Butik üretici kalmanın artılarını yaşıyoruz. AB için önemli bir pazarız” diye konuştu.
ALTERNATİF PAZAR; KAZAKİSTAN VE ÖZBEKİSTAN
Almanya, Romanya ve Polonya gibi üretimin olduğu ancak enerji kaygısının yaşandığı bölgelerin siparişlerde düşüş yaşandığını anlatan Zandar, yeni Pazar arayışlarında Kazakistan ve Özbekistan’ın ön plana çıktığını kaydetti.
Zandar, “Almanya bir numaraları pazarımız. Biz Almanya’yı kompanse etmek adına alternatif pazar arayışındayız. Tam karşılığı olmasa da Kazakistan bunun bir örneği ve ciddi bir HUB. Bu nedenle bu pazarı yakın markaja aldık. İlerde buna Özbekistan’ı da ekleyeceğiz. Hızlı bir para akışı var. Vade yok. Türk markalarının da yoğun olduğu bir pazar. Çeşitlilik açısından da önemli. Ayrıca yeni bir pazar olduğu için de motive ediyor” diye konuştu.

 

erkan zandar

KOLEKSİYON SIKLIĞI AZALACAK
Dünya piyasalarında eski sıklıkta koleksiyon yapılacak bir ortamın olmadığına da değinen Zandar, “Uluslararası markalar modayı yavaşlatma eğilimine geçecek. Bu nedenle sürdürülebilir moda kapsamında ben de ‘Slow Fashion’ konusunu savunanlardan biriyim” dedi.

PAZAR VAR, ELEMAN YOK!
Avrupalı firmalar her gün ürün üretmek için Türkiye’de tesis aradıklarına dikkat çeken Zandar, eleman sıkıntısı nedeniyle üretim kapasitesinin yüzde 40 altında çalıştıklarını vurguladı.
Zandar, “Ayakkabı üretiminde normal kapasitemizin yüzde 60’nı kullanabiliyoruz. Tam kapasiteye çıksa bunu karşılayacak iş var. Ayakkabıcılık sektöründe maalesef makineleşme yok. İnsan eli mutlaka değmeli. Makineleri kullanacak insana hep ihtiyacımız var” dedi.
Sektörün yaşadığı iş gücü sorununun büyüdüğüne dikkat çeken Zandar, “Türkiye’de birçok sektörde olduğu gibi bizde de personel bulmak çok zor. Herkes birbirinin personelini transfer ediyor. Pazar, makine, müşteri her şey var ama çalışacak personel yok. Bu deri konfeksiyonda da bu böyle. Biz pandemide çok iş gücü kaybı yaşadık. Hizmet sektörüne gittiler. Kolay işlere yöneldiler. Ama orada da sıkıntılar başladığını duyuyoruz. Biz sokaktan geçen insanı işe alamıyoruz. Böyle bir iş gücünü kaybetmek de üzücü oluyor. İş gücü sorunu çözmek adına planlar var ama şu ana kadar sorunu çözebilecek bir plan olmadı. Her STK bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama katılım çok düşük. Bu çalışmaların meyvesini 5-6 yıl sonra alacağız ama bizim ihtiyacımız bugün” diye konuştu.