İZMİRLİ KADINLARIN KEMİKLERİ ‘YÜKSEK RİSKTE’

 

seda gök-prof.dr. yeşim kirazlı

TİCARET Gazetesi Ankara Temsilcisi Seda Gök’e değerlendirmelerde bulunan Kirazlı, 2050 yılında kalça kırığının ülke ekonomisine maliyetinin 205 milyon dolar olacağını söyledi.

Osteoporoza bağlı kırıkların önüne geçmek ve farkındalık yaratmak amacıyla “Sağlam Kemikler Güçlü Kadınlar” sloganıyla 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü başlatılan “Kırılmayan Kadınlar” kampanyası sona erdi.

Kırılmayan Kadınlar” Kampanyası kapsamında Türkiye Osteoporoz Derneği’nin Amgen’ın katkılarıyla İzmir, Antalya ve İstanbul’daki on ayrı noktada 50 yaş ve üzeri toplam 1.454 kadının kemik ve mineral yoğunluğunun ölçüldü.

Kampanya boyunca 7 bin 983 kişiyle de on-line anket yapıldı. Ölçümler sonucunda risk altında olduğu tespit edilen kadınlar fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimine yönlendirildiler. Kampanya ve yapılan anket çalışmasının sonuçlarına yönelik olarak Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı ile bir araya geldik.

Kirazlı, anket çalışmasında osteoporoza bağlı kırıklarda en büyük riskin İzmir’de çıktığına dikkat çekti. Genç nüfusta farkındalığı artırılması gerektiğinin altını çizen Kirazlı, “Üç ay süren kampanya ile veriler toplandı.  İzmir, Antalya, İstanbul’da on ayrı noktada 22 gün boyunca ölçümler yapıldı.  İnternet üzerinden yapılan testlerde kadınlar arasında osteoporoz riskinin yüksek olduğu tespit edildi.

Toplam 5 bin 973 kadının verdiği yanıtlar doğrultusunda 4 bin 231’inin, “Annen ne kadar kırılgan?” testine yanıt veren 1.973 kadından 1.119’unun risk altında olduğu görüldü. İlk etabı İzmir’de gerçekleştirilen ücretsiz taramalar sonucunda çarpıcı sonuçlara da ulaşıldı. İzmir’deki ölçümlere katılan 604 kişinin yüzde 70’i “osteoporozun ne olduğunu bildiğini” söylerken, Antalya’daki 170 katılımcının yüzde 91’i, İstanbul’daki 504 katılımcının yüzde 86’sı bu soruya “evet” yanıtını verdi. İnternet üzerinden yapılan anket sonuçları ise biraz daha farklı oldu. Soruya İzmir’den yanıt veren 2 bin 732 internet katılımcısının yüzde 20’si, Antalya’daki 1.728 katılımcının yüzde 47’si, İstanbul’daki 4 bin 283 katılımcının yüzde 82’si bu soruyu olumlu yanıtladı.

Ölçümleme sırasında yapılan anket çalışmasında “osteoporoza bağlı kırık oluşumu” konusunda bilgi sahibi olma oranının da hayli yüksek olduğu görüldü.  İzmir’de oran yüzde 91 iken Antalya ve İstanbul’da yüzde 90 düzeyinde. İnternet üzerinden yapılan anket sonuçları yine bundan biraz daha düşüktü ancak oran üç kentte de yüzde 70’ten fazla oldu. “Osteoporozun sık görülen bir hastalık olduğu” konusunda da iki anket mecrası arasındaki fark dikkat çekiciydi. İzmir’de soruyu internet üzerinden yanıtlayan katılımcıların yüzde 32’si, ölçümleme sırasında yanıtlayan katılımcıların yüzde 80’i soruya “evet” yanıtını verdi. Antalya’da bu oran sırasıyla yüzde 63 ve 81 düzeyinde kaldı. İstanbul’da ise sonuçlar sırasıyla yüzde 71 ve 79 olmak üzere birbirine daha yakın çıktı. En fazla farkındalığın İstanbul’da olduğunu gördük.  Ama genel olarak farkındalık çok düşük bunun yukarılara çekilmesi gerekiyor” diye konuştu.

YILDA 24 BİN KALÇA KIRIĞI

Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, kemik ve mineral ölçümü taramasının yanı sıra kampanya filmi, internet sitesi, sosyal medya bağlantıları ve açık hava reklam panolarıyla da farkındalık çalışması yapılan projeyle ilgili olarak, “Ülkemizde yılda 24 bin kalça kırığı gerçekleşiyor ve vakaların yüzde 75’ini kadınlar oluşturuyor,” dedi.

DEVLETE MALİYETİ 2050 YILINDA 205 MİLYON DOLAR OLACAK

2050 yılında kalça kırığının ülke ekonomisine maliyetinin 205 milyon dolar olacağını kaydeden Kirazlı, dünyada osteoporoza bağlı olarak yılda 9 milyon kırık oluştuğunu ve bu sayının çok sık görülen meme kanseri, kalp krizi ve inme hastalığının üçünün toplamından daha fazla olduğunu açıkladı. Kirazlı,  “Özellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz risk faktörlerinin olup olmadığı belirlenmeli, risk altındakilerde kemik dansitometri tetkiki yapılmalıdır. Ayrıca bir kez kırık geçirildiyse ikincil kırığın oluşmaması için önlem alınması çok önemlidir. Biz de bu konuda bir farkındalık yaratmak amacıyla yola çıktık” dedi.

SÜT İÇİN, İP ATLAYIN, YEŞİL SEBZE TÜKETİN

Türkiye’nin kalça kırıklarında dünya sıralamasında yüksek riskli ülke statüsünde olduğuna değinen Kirazlı, ancak ölçüm hizmetlerine erişimde iyi bir konumda olduğunu kaydetti. Sağlıklı beslenme, güneşlenme, egzersiz, düşmeyi önlemek ve dengeli yaşam tarzının önemine vurgu yapan Kirazlı, “Susam, tarhana, badem, ceviz ve bol yeşil sebze tüketimine dikkat edeceğiz. Çocuklarımıza bol bol süt içereceğiz. Çocuklarımızın ip atlamasını sağlayacağız” diye konuştu.